Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '08

 
Kategori
Güncel
 

Vahşi Cinayetler

Vahşi Cinayetler
 

Son aylarda ve günlerde cinayetlerin çoğalması bir yana işlenen cinayetler vahşi şekilde ve cinnet ve çılgınlık göstergeleri olarak yansımaktadır.

Bu sosyol, ekonomik ortam etkisi kadar, ahlaki ve örf ve adetlerin yırtılması ile bozuk kişiliklerin dışavurumu sonucunu tetiklemesi de önemli etkendir.

Son zamanlarda görülen kriz intiharları da rasyonalist ve realist davranış psikolojisinden uzaklaşıp manevi morali zayıflayan kişilerde dünyevi sorunları kendi yaşam hakkının önüne geçirerek, dünyada insan için en kıymetli şeyin yaşam olduğunu unutup, ekonomik çıkmazlarının önüne kendi hayatını feda etmektedirler. Edinmiş oldukları tüm mal varlıklarını kaybetseler, icra bütün birikimlerine el koysa ne çıkar, önemli olan sağlık ve sıhhattir bilincinin yitirilmesidir.

Vahşi cinayetler de cinayet nedenleri ne olur sa olsun, insan yaşamı veya kendi hayatını diğer dünyevi değerlerin gerisinde umursamaz bir yere koyup, başkalarının hayatını da önemsemez bir değeryargısı taşır duruma gelmektedirler. Bu vahşi cinayetleri işleyen sapıklar aynı zamanda empati ve düşünce dünyalarını zayıflatmış tefekkür kültüründen zayıf olan kişiliklerdir.

Bu konulara yakın olarak birkaç blog daha yazmıştım. Bu defa da medyada yer alan bu çıldırmışlık kimin kapısını çalacağı duruma gelmeden, ilgili yetkililerin bunu toplumsal sorunlar içinde irdeleyerek yaygın önlemler almaları gerektiğini bilmeleri, hatırlamaları basın veya kamuoyunun tepkisine gerek olmayacak kadar infial uyandırmaktadır. Toplumun psikolojisini bozmaktadır.

Bu son cinayet haberlerini okuyan bir defa irkiliyor herhalde:

Kendi çocuğunu öldüren anne: " Küçük çocuğun yastıkla boğulduğu saptanırken annesinin ağzında çocuğunun saçlarının bulunduğu ve ağır şekilde dövüldüğü ve öldü sanılarak bırakıldığı öğrenildi.

15 yıl önce Konya'da kullandığı otobüsün muavini tarafından karısı ve 2 çocuğu öldürülen Erdal Uğurlu'nun evinde bu olaydan sonra evlendiği karısı ağır yaralı, 11 yaşındaki kızı ise öldürülmüş olarak bulundu..". diye ilk yansıyan haberin meğerse gerçek şekli katilin anne olduğu:

(Bir süredir psikolojik sorunlar yaşayan belgin uğurlu'nun cinnet getirerek 11 yaşındaki kızını yastıkla boğarak öldürdükten sonra ilaçla kendi yaşamına da son vermeye çalıştığı, ancak apartman sakinlerinin kapıyı çilingir yardımıyla açıp içeri girdiklerinde halen yaşadığı anlaşıldı.) 19.11.2008 milliyet.com

"Ceylanpınar İlçesi'nde, evinde öldürülmüş olarak bulunan 3 aylık hamile, 2 çocuk annesi 30 yaşındaki Aysel Çadır'ın eşinden ayrıldıktan sonra nikahsız birlikte yaşadığı 38 yaşındaki Müslüm B. tarafından öldürüldü. Müslüm B. tutuklanırken, Aysel Çadır'ın annesi Hülya Çadır, kızının eşinin ailesinin aldığı kararla ‘töre gereği’ infaz edildiği iddiasında bulundu" 19.44 | 19.11.2008 milliyet.com.tr

"Kartal’da Eski Yunus Çimento fabrikası arazisindeki kuyuda 5 Ağustos günü büyük ölçüde bozulmuş 3 ceset bulundu. Üç kişinin de boğazlarının kesilerek öldürüldüğü belirlendi.

cinayetleri anlatan Özkan Z., "Gasp etmek amacıyla öldürmek için zayıf ve narin, kibar kişileri tercih ediyordum" dedi. İlk cinayetini Mayıs ayında Mehmet Naci Zeyrek’i Cinayetleri öldürerek işlediğini anlatan Özkan Z. "Kartal sahilde tanıştık. Bir süre oturup sohbet ettik. Sonra birlikte yürüyerek kuyunun yanına geldiğimizde onu bıçakladım. Cebindeki her şeyi aldıktan sonra kuyuya attım" dedi. Ercan Coşkun’u da Kartal sahilde öldürdüğünü itiraf eden Özkan Z. "Onu öldürdükten sonra cebindeki paraları aldım. Ancak daha sonra gelen kişiler olduğunu görünce bulunduğu yerde bırakarak kaçtım" dedi. Özkan Z. 19 Temmuz’da Yaşar Mızrak’ı, 28 Temmuz’da da Enes Arıcı’yı öldürdüğünü ve paralarını aldıktan sonra kuyuya attığını anlattı." 20 Kasım 2008 hürriyet.com.tr

Hamile kadının gövdesi bavulda, baş, kol ve ayakları denizde bulundu. Kocaeli'nin Körfez ilçesi Hereke beldesi sahiline vuran bavulda, korkunç bir cinayete kurban giden hamile kadının gövdesi bulundu. Dalgıçların yaptığı aramada, kadının başı, kol ve bacakları da denizden çıkarıldı. (10.59 | 22.11.2008 milliyet.com.tr)

Kırşehir’in Kaman ilçesinde cinnet getiren Bilal Kara (32), aralarında şiddetli geçimsizlik bulunduğu bildirilen eşi Alev (25) ile kızları 3 yaşındaki Ceren ve 7 aylık Ceylan’ı ve kendini öldürdü. Komşuları, Çiftlikli Mahallesi’nde oturan Kara çiftinin yetiştirme yurdunda büyüdüğünü söyledi. Evin geçimini Kaman Halk Eğitim Merkezi ve Akşam Sanat Okulu’nda hizmetli olarak çalışan Alev Kara’nın sağladığını belirten vatandaşlar, “Bilal’in düzenli bir işi yoktu” dediler. (DHA 01.12.08 milliyet.com)

"Mersin’de 21 yaşındaki Ceyhun Çepik, yürürken cep telefonuyla nişanlısıyla konuştuğu sırada, kimliği saptanamayan kişi veya kişilerce kalbinden bıçaklanarak öldürüldü. Nişanlısının ölürken son sözlerini telefonda duyan 20 yaşındaki Çiğdem Varol, sinir krizi geçirdi. Çiğdem Varol, “Ceyhun benimle skonuşurken birden ‘Ağabey bende bir şey yok, ahhh’ diye bağırdı” dedi. Ceyhun Çepik’in cüzdanı ile kredi kartlarının da gasp edildiği anlaşıldı." 03.12.2008 milliyet.com

"Manisa'nın Köprübaşı İlçesi'nde yaşayan ve psikolojik sorunları olduğu belirtilen 27 yaşındaki Şenol Durmuş, 5 yaşındaki oğlunun gözü önünde, annesi 57 yaşındaki Fadime Durmuş'u önce bıçakladı ardından da boğazını keserek öldürdü. “Seninle kurban keseceğiz diyerek” onu diğer odada uyuyan babaannesi Fadime Durmuş'un yanına getirdi. Şenol Durmuş, annesini oğlunun gözleri önünde önce bıçakladı, ardından da boğazını keserek öldürdü. Daha sonra annesinin elbiselerini çıkaran Şenol Durmuş, onu tavana astı, kafa derisini yüzmeye çalıştı, kulaklarını kesti, gözlerini oydu."18.12.2008 milliyet.com

"İstanbul Fatih’te kardeşi Alpay D.’yi (11) bıçakla öldürüp çeyiz sandığında saklayan S.D. (17) yaşadıklarını şöyle anlattı: Kardeşimle aynı odada kalıyorduk. Tartışma esnasında kazayla bıçakladım. Cesedi çeyiz sandığıma koydum. 1 ay Alpay ile aynı odada kaldım " (07.40 | 22.12.2008-milliyet.com)

"Konya’nın Beyşehir ilçesinde berberde çalışan Hakan Yıldırım (18), tesadüfen telefonda tanıştığı ve yüzünü hiç görmediği Şerife Büyükboğa’nın (22) cep telefonuna, ‘Seni seviyorum bitanem’ yazılı mesaj çekti. Mesajı gören Büyükboğa’nın 3 ağabeyi, önce genç kızı dövdü, ardından da konuşmak için çağırdıkları Hakan Yıldırım’ı ormanlık alana götürüp dövdükten sonra 10 bıçak darbesiyle öldürdü. Yıldırım’ın cesedi, ağabey Hüseyin Büyükboğa’nın çağırdığı 4 kişi tarafından ormanlık alana gömüldü." 22.12.2008 milliyet.com

"Yaklaşık 20 yerinden bıçaklanan anne İlknur İslam (28), 3. kattaki dairelerinden sürünerek binanın kapısı önüne kadar çıktı. Kanlar içindeki anne, 2 çocuğunun da bıçaklandığını söyleyerek yardım istedi. Durumu ağır olan İlknur İslam, bir taksiyle hastaneye kaldırılırken eve çıkan komşular ve babaanne Hasibe İslam, 4 yaşındaki Yusuf Batuhan İslam ile 2 yaşındaki İnci Melek İslam'ın cesetleri ile karşılaştı. Bir süre sonra olay yerine gelen baba Tahsin İslam gözaltına alınarak polis merkezine götürülürken anne İlknur İslam kaldırıldığı hastanede öldü." (22 Aralık 2008- hürriyet.com)

"Eskişehir’de, evinin banyosunda uğradığı baltalı ve bıçaklı saldırı sonucu ağır yaralanan kadın, tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi" (19.19 | 22.12.2008 milliyet.com)

"Zonguldak'ta, yatağında uyurken pencereyi kırarak içeriye giren kimliği belirsiz kişilerce, "Saat 24.00'e kadar 5 bin YTL getirmezsen, kızının ölüsünü çöpten alırsın" yazılı not bırakarak kaçırılan 3 yaşındaki Sümeyye Cinkılıç'ın, boğazı kesilmiş halde cesedi bulundu." (24.12.2008 milliyet.com)"Sümeyye Cinkılıç'ı, annesi Ferdane Cinkılıç ile sevgilisinin öldürdüğü iddia edildi. Ferdane Cinkılıç'ın, adı açıklanmayan sevgilisi ile birlikte eşinden para sızdırmak amacıyla kızını kaçırdığı, ancak akşam işten gelen eşi Ali Osman Cinkılıç'ın olayı polise bildirmesi üzerine paniğe kapılıp, küçük kızı öldürdükleri öne sürüldü." 24.12.2008-gazetevatan.com

Bu olaylara hergün yenileri ve farklı yöntemlerin uygulandığı olaylar ekleniyor. Bu bir anlamda manevi zikrin unutulmasından yaratanın hatırlanmayıp basit psikolojik duygulara yenilmekten kaynaklanıyor. Şunuda hatırlatmakta fayda var. Bazen inanç uğruna bu tür vahşeti sergileyenlerde var ama onlarında kalpleri ve gözleri kararmış zavallılardır.

Bu tablo bir ülkede asayiş ve vukuat olarak normal karşılanabilir durumda mı? Yoksa bir tehlikenin çanları mı çalıyor. Aslında tehlike çanları çalıyor değil herhalde çalmış olmalı ki insanlık dışı yöntemlerle, en yakınlarının canına kıyabiliyor günümüz insanları, bu kadar medenileşiyoruz kalkınıyoruz söylemleri arasında.

 
Toplam blog
: 376
: 1841
Kayıt tarihi
: 06.07.07
 
 

Hayat herkes için aslında yalnızlıktır. hiç kimsenin doğal garantisi yoktur. (Günlük atüel haberl..