Sesi kulağımızda tadı damağımızda kalan sanatçı

Fatih ERKOÇ ismini duyan herkes eminim şarkılarını mırıldanmaya başlıyordur. Bir dönem ona aitti. Onun albümüyle kaç yaz geçirdik, kaç genç aşık oldu, kaç genç aşk acısıyla bu şarkılarla avundu. 90’lı yıllara damgasını vuran sanatçı, çoğu beste ve müziği kendisine ait olan şarkılarla müzikseverleri buluşturdu. Her ne kadar belli bir yaş grubuna hitap etse de, sesi ve enstrümanlarıyla hayranlarını büyülediği kesin. Bence konser denince ilk akla gelen isim Fatih ERKOÇ olmalı. Neden mi?

Yaz aylarında gerçekleşen Bursa Festivali kapsamında bir çok sanatçı Açıkhava tiyatrosuna gelir. Bu sayede bizlerde onları dinleme olanağı buluruz.. Günümüzde popüler olanlar da var içlerinde. İzleyici ile birebir karşılaşmaya gelince donuklaşıyorlar, sahnede nereye gideceklerini, ne yapacaklarını şaşırıyorlar. Oysa şarkıları ne kadar güzel olursa olsun konser sırasında bir boşluk hissediyorsunuz, kliplerle süslenen, gizlene ses, canlı söylemeye gelince onları ele veriyor.

Geçtiğimiz yıl ilk kez izlediğim Fatih ERKOÇ’un yerini hiç biri dolduramaz. Konsere iki genç yakınımı da (zorlayarak diyebilirim) götürmüştüm. Konser sonunda bana teşekkür ettiler ve hala unutamadıklarını söylüyorlar. Fatih ERKOÇ’un konser boyunca performansı harikaydı. Sesi ve çaldığı enstrümanlar muhteşemdi. Sahneyi çok iyi kullanıyor, seyirciyi coşturuyordu. Saat gece yarısını çoktan geçtiği halde aynı heyecan ve yüzündeki gülümsemeyle şarkılarını söylemeye devam ediyordu. İzleyenler sabaha kadar kalabilirlerdi. Sahneye hakim olduğundan , bunu hemen hissedebiliyordunuz.

İster kendi şarkılarını söylesin ister caz, ister başka bir tarz da, dinlerken sesiyle size huzur veriyor. Onu dinlemeye sakın yalnız gitmeyin, eşinizi, sevgilinizi veya kimi isterseniz onu alın yanınıza, çünkü ilerleyen saatlerde elini tutmak istediğiniz birine ihtiyaç duyuyorsunuz.