Gömlekleri ütüleme işi ciddi bir planlama gerektirir

Bu akşamın ütü akşamı olmasına karar verdiğimde gerekli çalışmaları yapmaya başladım. Ütü sırasında televizyonda seyredeceğim bir programa karar verdikten sonra gömlekleri o saate bitecek şekilde çamaşır makinesine attım. Bu akşamın programında D-Yeşilçam’daki Asansör filmi vardı. Saat 21:30’da başlayacak filmden önce gömlekleri çamaşır makinesinden çıkaracak, ütü masasını salona taşıyacak ve bir yandan filmi izlerken ütü işini bitirecektim. Film yaklaşık iki saat sürerdi ve bu da yeterli bir zaman olurdu. Film başladıktan 1 saat sonra unuttuğumun farkına varınca bu sefer şansıma bir bilardo maçı düştü. Eurosport’ta Hendry-Ebdon maçı canlı yayınlanıyordu. Onu seyrederek ütülerimi yaptım.

Ütü yapacağım akşamlarda bu akşamki gibi planlamalar yaparım. Kolay izleyebileceğim bir program seçer, ona göre saati ayarlarım. Gömlekleri makineden çıktığı gibi ütülemek kolayıma geldiği için tercih ederim. Bunun gömleğe zarar verdiğini söylerler ama ütüye su doldurup, buharla ütü yapmak bana zor geldiği için kolay yolu seçerim.

Ütüye yakadan başlarım, sol kol, sağ kol ve son olarak da sağ taraftan başlayıp arka ve sol tarafları ütülerim. Bu sıraya televizyona karşı yerleştirdiğim ütü masasının konumu alıştırmış olmalı beni.

Gömlekler ütüden sonra hala nemli oldukları için gardıroba hemen asmam. Ütülediklerimi salonun kapı koluna asarım, dördüncü gömleğin askısı kapı koluna sığmaz, ben de onları alır içerideki odanın kapısının tepesinde ütüsü biten gömlekler için duran askıda biriktiririm. Her gidişimde kapıda asılı rüzgar çanına çarpar elimdeki gömlekler ve güzel bir ses yayılır evin içine. Gömlekler orada bir gün bekler ve gardıroba asarım.

Bir gün gömleğimi giyerken hiç beni ütülediğim gibi olmadığını farketmiştim. Sonra öğrendim, o günlerde babam gelmişti, benim özenle ütülediğim gömlekleri ütüsüz sanıp yeniden ütülemiş. Babam usta bir terzi olduğu için evde ütü işini hep üstlenir. O gün olduğu gibi benim ütülediklerimi ütülenmiş saymaz. Bizim evde annemi ütü yaparken gördüğümü hiç anımsamıyorum. Ütülenen gömlekleri kapıya asmayı babamdan öğrendim. Evde kullanılmayan kapı kolları böylece işe yaramış oluyor.

Bu akşamın ütü programı çok yoğun değildi 12 gömlekle bitti. Başka zamanlar bunun en az iki katı olurdu. Maç henüz bitmedi ama sürpriz olmazsa Ebdon kazanmaya çok yakın, oysa Hendry favoriydi. Bu akşam maçı seyrederken güzel bilgiler öğrendim. Eurosport artık Türkçe olduğu için bilardonun Türkçe terimlerini duydum ama henüz tam öğrenmiş sayılmam. Seyircilerin aynen teniz maçları gibi sessiz olmaları gerektiğini, faul yapan oyuncunun hakem görmese de kendi hatasını hakeme söyleyecek kadar centilmen olduklarını gördüm.

Bir ütü öyküsü okudunuz. Anlatmaya çalıştığım ütü değil elbette. Ütü gibi sevimsiz bir işi sevimli yapma çabalarım yaşamla barışık olma adına yaptıklarımdan başka birşey değil. Bunu başardığımdan da eminin, ütü akşamlarında hiç sıkılmadığımı söyleyebilirim. Siz de yaşamla barışık olmak için çaba gösterin.