Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Haziran '09

 
Kategori
Öykü
 

Geçmişe yolculuk/masal ülkesi

Geçmişe yolculuk/masal ülkesi
 

Masal Ülkesi


Zaman su gibi akıp gidiyor. Önüne katıp götürdükleri içinde, bir yaşam da
sürüklenip yok oluyor. Geriye bir tortu kalabiliyorsa bundan mutluluk duyabilmeli miyiz?

İnsanoğlu, sürüklenip giderken, doğayıda birlikte sürüklediğinin farkına ne zaman varabilecek?

Acaba, çocukları, torunları oksijen alabilecekleri bir dünya bulabilecekler mi?

Bu duygular kafamı meşgul ederken, bir masal geldi aklıma, hani masallar şöyle başlar ya!

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, pire berber iken, deve tellal iken, ben anamın, babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, bir varmış bir yokmuş;
bir masal ülkesi varmış, burada insanlar, özellikle çocuklar çok mutlu yaşarlarmış.

Tinercilerin, kapkaççıların, her vesileyle silahını ateşliyen magandaların olmadğı, annelerin gözlerinin arkada kalmadığı bir ülkeymiş. Bu ülkenin bahçe içinde cumbalı evleri, köşkleri, mor salkımlı çitleri, mis kokulu hanımelleri, yasemenleri varmış. Yediveren gülleriyle bezenmiş, dillere destan gülüzarları varmış. Tulumbalarından buz gibi sular akarmış, seher vakti gülüzara figan eden bülbülleri insanları mest edermiş. Soğuk kış geceleri, bozacının gür sesi duyulurmuş, arnavut kaldırımlarında, faytonların çıkardığı ahenkli tıkırdıların sesi hoş gelirmiş kulaklara.

Hele bir Şükrüye teyze varmış ki, ömür kadınmış; hıdrelles kutlamalarını hep o organize edermiş. Çömlekten niyetleri çekip maniler okurmuş, akşam da ateş yakılıp, ateşten atlanır, kutlamalar devam edermiş. Ramazanları, sahura kadar oturulup çeşitli oyunlar oynanırmış, yüzük bulma oyunu en meşhuruymuş. Şükrüye teyze'nin bir özelliğide iyi fal bakmasıymış, sıkıntısı olan, yavuklusu olan, koştururmuş Şükrüye teyzeye.

İlkokula başlıyacak çocuklar, cüzleriyle camiye götürülür, hoca efendiden hayır dualar alınırmış, sünnet çocuklarının, Eyüp Sultan Hz.ni ziyaret etmeleri adettenmiş. Çocukların diğer bir mutluluklarıda bayramda giyecekleri yeni esvaplarıyle (ayakkabı, giysi) birlikte uyumaktan mutlu oluşlarıymış. Hafta sonları mesire yerlerine gidilip gönüllerince eğlenirlermiş. Çamaşır günleri, bahçelerde ateşler yakılır, kazanlarda sular kaynatılırmış, bakır büyük leyenlerde çamaşırlar, çivit ve sodayla yıkanırmış.

Çocuklar tozlu yollarda misket oynamayı pek severlermiş. Birde ''Kabaramazsın kel fatma annen güzel sen çirkin'' tekerlemesiyle hindileri kızdırıp tüylerini kabartarak yürümeleri hoşlarına gidemiş.

Bir zamanlar komşuluğun, dostluğun, sevgi ve saygının yoğun yaşandığı bir masal ülkesi varmış!!!!

Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde,

Lütfen siz devam edin bu masala!!!!!!!!!!

 
Toplam blog
: 465
: 1550
Kayıt tarihi
: 03.12.07
 
 

Çevreye saygı, insanlık görevi olarak algılanmalıdır. Bankacılık ve finans yöneticiliği  uğraşım ..