Gerçekler acıdır, ama şakalar tatlı…

Evet güzel arkadaşlar Milliyet Blog’da çok güzel beraberliklere ortaklık ettik, kimileriniz yeni üye oldu ve en güzel, en içten yazılarını yazmakla meşgul, bazılarınız yazılarıyla başarılarını kanıtlamakta belki bir yerlerden yazma teklifi almakta, başka bir kısmınız ise neden daha iyi yazılar çıkaramadım diye kıvranırken söylemeye dilim varmıyor ama bu gün ki yazılarınız son satırlarınız olacak. Çünkü MB Nisan ayından itibaren yayın hayatına son veriyor. İlk benden duymanıza şaşıracaksınız ama gerçek böyle. Artık yazılarınızla başka sitelerde mi buluşuruz yoksa bu kadarı yeter mi dersiniz bilemem ama lütfen son satırlarınız içten ve sevgi dolu olsun.

Nasıl böyle olur diyenlerinizi duyuyorum sanki ama, söyleyeyim artık değil mi? Nisan 1,

Dermişim sizlere evet bu bir şakaydı. Biraz soğuk oldu hava ama bende Nisan1 esprisine ortak olayım dedim.

Sizi birazda bilgilendireyim bu tarihle ilgili olarak.

- İlk "1 Nisan" şakaları 1564 de Fransa'da yapılmaya başlandı. Bu yıl değiştirilen takvime göre, eski yılbaşı sayılan Nisan'ın 1'i, yerini yeni yılbaşı 1 Ocak’a bırakmaktaydı. Nisan'ın birinde yeni yıl kutlamaya alışmış olan halk ve yeni takvim uygulamasını beğenmeyenler, çeşitli şakalar yapmaya başladılar. Fransızlar, bu şakalara Poisson D'avril (Nisan balığı) adını verdiler. Ve günümüze kadar devam etti.*

Tüm okuyan ve yazan hatta çizen arkadaşlara güzel Nisan1 şakalarına ortak olmaları dileğimle, sevgiyle kalın…

Kaynak-www. tr.wikipedia.org/wiki/1_Nisan