367 gerçekmiş

Ülkemizde 367 sayısı ilk gündeme geldiği günlerde yazmıştım “367 umudu ve 367 kabusu” başlıklı yazımı (1):

“Son günlerde Cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunda oylamaya geçmek için 367 çoğunluk gerekip gerekmediği tartışılıyor. Kimileri 367 sayısına aniden çıkıveren bir umut gibi sarılırken, kimileri ciddiye almamış gibi görünseler de 367 sayısı üzerilerine bir kabus gibi çöküverdi. Sonuç ne olacak bunu önümüzdeki aylar gösterecek. Asıl tartışılması gereken 1982 yılında Anayasa yapılırken böyle bir belirsizliğin metin içinde bırakılmasıdır.”

Yazıda “gerekli” ve “gereksiz” diyenler açısından bakmıştım ve böyle bir açığın sorumlusunun 12 Eylül döneminde Anayasamızı özensiz hazırlayanlar ve hazırlatanlarda olduğunu vurgulamıştım. Sonraki günlerde iktidar bir yandan 367’den korkarken diğer yandan umursamaz bir tavır sergilemeye çalışmıştı. Aylar bu sessizlik içinde geçti ve günler azalınca ve YÖK Başkanı konuşunca yeniden gündeme geldi. Ben de “367 zorunlu erken seçim getirir mi?” diye sordum (2).

Seçim günleri yaklaştığında o sessizliğin ardındaki umut ve korku iyice ortaya çıktı ve “Herkes 367’nin farkında” dedim (3). Şimdi görüyoruz ki, herkes 367’nin öylesine farkında ki, başka konu kalmadı.

Bugün oylamada 367 kişi olmazsa, Anayasa Mahkemesi ne diyecek? Ne diyeceği hiç önemli değil, önemli olan kafalarda bir soru işareti kalmamasıdır.

Bugün oylamada 367 kişi olması sağlanırsa bugün ve dün gece yıllarca konuşulacak, nasıl 1977 yılında olanlar 30 yıl sonra hala konuşuluyorsa.

(1) 367 umudu ve 367 kabusu (29 Aralık 2006) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=19310
(2) 367 zorunlu erken seçim getirir mi? (8 Nisan 2007) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=34622
(3) Herkes 367’nin farkında (16 Nisan 2007) http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=36006