Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Eylül '06

 
Kategori
Arkeoloji
 

Hayvan biçimli Tanrılar ve Alacahöyük güneş kursları

Hayvan biçimli Tanrılar ve Alacahöyük güneş kursları
 

Ankaralılar ya da Ankara’yı görmüş olanlar bilirler; Sıhhiye meydanında içinde iki tane boğa ve bir geyik figürünün yer aldığı büyük bir anıt vardır. Ankara’nın da simgesi olarak bilinen bu anıt birçok kişi tarafından bir Hitit eserinin kopyası sanılır. Oysa gerçekte ilgili anıt Hitit Krallığının kuruluşundan (MÖ 1650) yaklaşık altı yüz yıl önce yapılmış ve Çorum’un Alacahöyük ilçesindeki kazılarda ele geçirilmiş bir Hatti eserinin kopyasıdır.

Alacahöyük, Anadolu’nun ortasında yer alan ve geçmişi Kalkolitik çağa kadar giden önemli bir yerleşim yeri. Kalkolitik devirden sonra Tunç çağlarında da yerleşim görmüş ve Hitit devletinin kuruluşunun ardından da bir Hitit kenti olarak varlığını ve önemini korumaya devam etmiş. Hititçe tabletlerden Hitit çağındaki adının Arinna olduğunu sandığımız bu kentin sfenksli giriş kapısı ve kapı etrafındaki kabartmalı duvar Hitit çağına ait, fakat Alacahöyük’te ele geçmiş en önemli arkeolojik buluntuları barındıran 13 tane mezar Hitit döneminden önceye Hattiler çağına tarihlenmektedir.

Kral ya da prens mezarları olarak adlandırılan bu mezarlarda ele geçen buluntular, ait oldukları toplumun dini inançları, evren hakkındaki görüşleri ve maden işleme teknolojisindeki gelişmişliklerini yansıtan eşsiz eserlerdir. Konu ile ilgili yayınlarda güneş kursları olarak geçen bu nesnelerden biride Ankara’daki Sıhhiye meydanında gördüğümüz boğa ve geyik figürleriyle bezeli eserdir.

Orijinalleri Ankara Anadolu Medeniyetleri müzesinde sergilenen bu güneş kurslarında betimlenen boğa ve geyik figürlerinin, hayvan biçimli Tanrıları simgelediği anlaşılıyor. Boğa biçiminde resmedilen Tanrı tüm eski Anadolu ve Mezopotamya dinlerinde olduğu gibi gök Tanrısının diğer bir deyişle Fırtına Tanrısının bizzat kendisini simgeliyorken geyik figürü doğa ve tarım ile ilgili bir Tanrıyı sembolize etmektedir. Bu hayvanların ilgili Tanrıları simgelemeleriyle ilgili dini inanç ve gelenek Hititlerde de devam etmiş ve gerek mitolojik kaynaklarda gerekse sanat eserlerinde kendini göstermiştir.

Örneğin Alacahöyük kentinin Hitit çağına ait giriş kapısını çevreleyen kabartmalarda Kral ve Kraliçe yüksekçe bir sunağın üzerinde bulunan boğa heykeline tapınırken gösterilmiştir.

Boğa’nın Gök Tanrısını simgeleyen kutsallığı Hattilerden de önceye Neolotik çağa kadar iniyor aslında. Bir neolitik çağ köyü olan Çatalhöyük’teki bir mekanın duvarlarının baştan aşağı boğa figürleriyle bezeli olması da bu inancın o devirdeki kanıtı olarak kabul ediliyor. İnsanların mağaralardan çıkıp tarıma bağlı bir köy yaşamını benimsedikleri Neolitik çağda boğanın Tanrısallaştırılması olasılıkla bu hayvanın tarımsal verimlilikteki önemli rolüyle ilgili olmalı: Sonuçta insanlar ekip biçtikleri arazileri sürmek için boğadan yararlanıyorlar ve bu sayede tarımsal verimliliklerini arttırıyorlardı. Yaşamı tarımsal verimliliğe bağlı bir toplumda boğanın taşıdığı büyük önem ona Tanrısal bir rol biçilmesine zemin hazırlamış olmalı. Anlaşıldığı kadarıyla bu rol daha sonraki dönemlerde de korunmaya devam etmiş ve boğa bazen Fırtına Tanrısının bizzat kendisini simgelerken bazen de insan biçiminde resmedilen Tanrının kutsal hayvanı olarak onun yanı başında yer almış.

Ankara Anadolu medeniyetleri müzesinde sergilenen Alacahöyük güneş kursları, hayvan biçiminde tasavvur edilen Tanrıların Hattiler tarafından tapınım gördüğünün en önemli kanıtı ve Hattilerin dini inançları konusunda bize bilgi veren eşsiz bir buluntu grubunun parçaları olarak tanımlanabilir.

Gerek Sıhhiye meydanındaki güneş kursunda gerekse Ankara Üniversitesinin sembolü olan güneş kursunda alt kısmın boğa boynuzu biçiminde yapılmış olması söylence biçiminde günümüze kadar ulaşan “Dünya öküzün boynuzları üzerinde duruyor” sözünün Hattiler çağına kadar uzanan bir kökeni olduğunu gösteriyor olabilir.

 
Toplam blog
: 130
: 5076
Kayıt tarihi
: 08.08.06
 
 

Ege Üniversitesi Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi bölümü mezunuyum. Şu anda Marmara Üniversitesi ..