Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

Sabiha Rana Melekler Yüreğinizden Öpsün

http://blog.milliyet.com.tr/sabiharana

13 Eylül '07

 
Kategori
Ramazan
 

Ramazan'ı Mübarek

Ramazan'ı Mübarek
 

Güm gümde güm güm güm gümde güm güm

Göz aydın hepimize,
Mübârek günler bize,
Onbir ayın sultanı,
Hoş geldin evimize.

Güm gümde güm güm güm gümde güm güm

Pilavın kokusu var,
Mâninin arkası var,
Bahşişimi yollayın.
Gözümün uykusu var.

- Ding dong, ding dong, ding dong
- Kim ulan o, kapıyı ayrı, kafayı ayrı çalan dürzü?
- Şey hayırlı akşamlar dayı. Ben mahallenizin Ramazan davulcusuyum malum bahşiş için çaldık kapınızı..
- Sen misin lan, o gece gece bizi uyutmayan serefsiz? Kacma, gel buraya!

:) Evet ''Milliyet Blog'' biz ve Ramazan

Ramazan ayına girmeden daha iki gün öncesinden ''Ramazan'da evimizi süslemek için!'' alışveriş yapmayı seve seve adet edindik ailece..
Hani şu çılgınlar gibi! (Noel) Alışverişi yaptığımız gibi! ''Yılbaşı gecesi'' evlerimizi süsleyeceğiz diye, bin bir telaş alır bizi. İşte öyle! Ama! Bu alışveriş bizim usul alışveriş.. Türk örf adet ve geleneklerini bizlere bu zaman diliminde de hatırlatıp yaşatacak bir alışveriş..

Kız kardeşlerim, yeğenlerim, kızım ve ben daha evvelden sözleştiğimiz o gün, hep birlikte Ramazan ayı için, alışverişe çıkmayı bir gelenek haline getirdik...
Ne için mi?
Evimizi Ramazan'a hazırlamak için..
Evimizi Ramazan ayların da Bayramlar da Kandiller de süslemek için...
Nasıl mı? Öyle bir zevkli ki tıpkı bir masal gibi oluyor inanınız dostlar. Eminim ki sizler de bu telaşları yaşıyor, yapıyor ve zaten biliyorsunuzdur..
Evlerimizin kapılarını, pencerelerini süsleyeceğimiz çeşit çeşit öyle güzel süslemeler hazırlamışlar ki (çarşıda pazarda marketlerde) sayıp anlatmakla bitmez.. Gidip görmek gerek..
Yok yok.. Bunun ayıbı mayıbı günahı olmaz o yüzden anlatacağım... Sanıyorum dinlemek sizlerinde çok hoşuna gidecek..

Hele birde sonucunu hep birlikte yaşadığımız aklıma geliveriyor da değmeyin keyfime o vakit.. Düşünsenize! Öyle güzel bir birliktelik olacak ki ''Milliyet Blogumuz'' evimiz, apartmanımız, sokağımız, mahallemiz, köylerimiz, bütün şehirlerimiz, aynen yıldızlar gibi, ışıl ışıl parlayacak..

Ve............... Bütün Türkiye aynı ruhla nefes alıp verecek..

Öyle ki çocuklarımız da bunları hep böyle görüp yaşayacağı için, öyle anlatacaklar gelecek nesillerimize..

Ne dersiniz huu? Bizim nineler, bizim dedeler, bizim anneler, bizim babalar, bizim kadınlar, bizim adamlar, bizim kızlar, bizim oğullar, sizler, bizim çocuklar?

Haydi Türkiye! ''Hoşgeldin ya Şeh'ri Ramazan'' Kampanyasına var mısın?

Becerebilir miyiz? Ramazan'da ve Bayramlar da ailece evimizi süslemeyi ne dersiniz?

Nasıl mı? Her şey sizin zevkinize göre... Hele de küçük çocuklar bayılacaklar bu işe :)

Evimizin girişini, bahçemizi ve bahçe kapımızı, varsa merdivenlerimizi, türlü çeşit kandillerle ''Hacivat ve Karagöz'' sanatına ait, değişik motifler üzerine tasarlanmış, Hacivat'la Karagöz Çelebi başta olmak üzere, Beberuhi, Tiryaki, Acem, Laz, Matiz, Zeybek figürleri ve yapıştırmalarıyla, ''Hoş geldin Ya Şeh'ri Ramazan'' yazan, pencere camlarımız için ışıklı bantlar.. Ayrıca bayramlar için, Arife gecesinden ''Hoş geldin Ya Şeh'ri Ramazan'' yazısının yerine, ertesi gün için değiştirebileceğimiz ''Hoşgeldin Bayram'' yazan yine ışıklı bantlar almayı sakın unutmayın..

Sizlerin en güzellerini düşünebileceğiniz bu süslemelerle birlikte Ramazanın bu ilk gününden itibaren bulunduğumuz mekanları süslemeye ne dersiniz?

Evet evet evet:)

Bu masalımsı hoşluk içinde billahi de çocuk gibi mutlu oluyor insan..
Beni kimler anlar ki? Ramazan ayının o kutsiyetini, o mistik heyecanını yaşayanlar. Yani sizler bilir anlarsınız efendim..

Ramazan'ın hem yaşanılır, hem hissedilir o heyecanını, yüreklerinden ağızlarına, ağızlarından da yuvalarına taşıranlar anlar birde..

İnsanlık hali, türlü sebeplerden dolayı, bu heyecana azıcık gecikenler vardır.. Bu günden itibaren, o güzelliği o telaşı onlarda yaşayacakları için, senin, benim, bizim, hepimizin gibi, ne demek istediğimizi mutluluk duyarak anlayacaklardır...

Haydi hanımlar durmak olmaz bizlere, bu gibi işler bizlerin hareketini bekler..

Minicik bir hatırlatma!

İftar için, evimimize davet edeceğimiz, rızkımızı paylaşacağımız, eş, dost, akraba ve yakınlarımıza, bizlerin o doyumsuz Türk adet ve geleneklerimizin vaz geçilmez, o eşsiz lezzetteki yemeklerimizin sunulduğu sofralarımızı hazırlarken, iftar sonrası torunlarımıza, çocuklarımıza en ''kocamanlarımıza'' hep hatırladığımız, geri gelmeyen çocukluğumuzun tatlı anılarıyla birlikte, kos helvayı, akide şekerini, leblebi helvasını, (bayılırım) çeşitli ''Türk Lokumlarını'' elma ve horoz şekerlerini (tabi kesemize göre) iftar sonrası sevincimizi yaşadığımız an, ikram etmeyi sakın unutmayın olur mu canlar? Afiyet olsun.. :)

Sağlık huzur içinde, hayır ve bereketle daima sevdiklerinizle birlikte daha nice Ramazan'lar yaşamanızı diliyorum efendim..

Eski Ramazanlar da iftardan sahura kadar uyumazlarmış o zamanlarda ve daha çokçası da zevkle musiki dinlerlermiş.. Sizler de Zeki Müren, Safiye Ayla, Müzeyyen Senar ve Ata'mızın sevdiği türkü ve şarkıları ve Türk Edebiyatının değerli isimlerinden şiirler dinlemeyi azıcıkta olsa hoşça vakit geçirmeyi arzu ederseniz şayet, buyurunuz efendim ben biliyorum ki sizler çok seveceksiniz. :)
YouTube: http://www.youtube.com/user/SabihaRana

Gelelim Ramazan Ayı'nın Faziletlerine:

***Allah (C.C.) buyuruyor ki:
— Ey Mü'minler; Sizden öncekilere olduğu gibi, size de günahlardan korunasınız diye, oruç tutmak farz kılınmıştır..
(Bakara - 183)

Said Ibni Cübeyr buyurdu:
Bir gurup alim bu bahis der ki:Bunun için ileri gelenleri, orucu yaz ile kış arası bir dönemde tutmak üzere görüş birliğine vardılar ve ilkbaharda oruç tutmayı kararlaştırdılar. Getirdikleri bu kolaylığa karşılık oruca on gün daha ilave ettiler.
Bir süre sonra kralları hastalandı ve eğer iyileşirse oruçlarına bir hafta daha ekleyeceğini Allah'a adadı. İyileşmesi üzerine oruca bir hafta daha ekledi.
Bu kral ölüp yerine başkası geçince yeni Kral diye emir verdi. Daha sonra hayvanlarını toplu halde Öldüren bulaşıcı bir hastalık ve afat ile karşılaşmaları üzerine kralları diye emir çıkardı. Bunun üzerine on beşten ve on gün sondan olmak üzere oruç müddetine yirmi gün daha eklediler.
İleri sürüldüğüne göre, her ümmete Ramazan Orucu tutmak farz kılındı.. Fakat zamanla kendileri bu farzı yerine getirmekten kaçındılar.
Bagavi'nin ileri sürdüğüne göre. Kelime olarak, kökünden türemiş bir isimdir ve kızgın taş manasına gelir. Çünkü Araplar şiddetli sıcak günlerde oruç tutarlardı. Aylara isim verdikleri zaman, oruç ayı şiddetli sıcaklara rastladığı için, adı kondu.
Başka bir görüşe göre de, yakıcı manasına gelen Ramazan bu ayının günahları eritmeye vesile olması yüzünden oruç ayına isim olarak takıldı.
Ramazan Orucu, Hicret'in ikinci yılın da farz kılındı. Kesin bir İslam’i vecibe olduğu apaçık bulunduğu için, farz olduğunu inkar eden kafir olur. Ramazanın faziletini belirten hadisler çoktur.
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
— Ramazanın ilk gecesi girince, bir ay boyunca bir tanesi bile kapanmamak üzere, bütün cennet kapıları açılır ve Allah'ın emri uyarınca şöyle seslenilir,
Bu davet, tanyeri ağarana kadar devam eder. Allah her bayram gecesi bir milyon kişiyi cehennemden azad eder...
Selman-ı Faris'i buyurur ki;
— Ey insanlar! Sizi büyük bir ay gölgesi altına almak üzeredir. İçinde bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi vardır. Allah, o ay içinde oruç tutmayı farz ve gecelerini ibadetle geçirmeyi nafile kılmıştır..
Kim bu ayda bir hayır işlerse başka zamanda bir farzı yerine getiren gibidir. Bu ayda bir farzı yerine getirirse başka zamanlarda yetmiş farz yerine getiren gibidir.
Bu ay sabır ayıdır. Sabrın mükafatı ise cennettir. Bu ay yardım ayıdır. İçinde müminin rızkının arttığı bir aydır. Kim bu ayda bir oruçluya iftar ettirirse, bir köle azad etmiş gibi sevap kazanır ve günahları bağışlanır.
Seiman-i Farisi buyurur ki:Dedik. Peygamber'imiz sözlerine şöyle devam buyurdu :
— Allah, o sevabı, oruçluyu bir yudum süt, bir içim su ve bir hurma ile iftar ettirene de verir. Kim oruçlunun karnını doyurursa bu onun günahlarının bağışlanmasını sağlar, Allah ona benim Havz'ımdan bir kere içirir de artık hiç susamaz olur. Ayrıca oruçlunun mükafatından hiç bir şey eksilmeksizin onunki kadar sevap kazanır.
Bu ayın başı rahmet, ortası bağış ve sonu cehennemden kurtuluştur.
Kim bu ayda kölesinin işini hafifletirse Allah onu cehennemden azad eder.
Bu ay içinde dört şeyi çokça yapın. İkisi ile de Rabb'imizin rızasını kazanırsınız. Diğer ikisi de sizin için kaçınılmaz ve ihmal edilmez ihtiyaçlardır.
Rabb'inizin hoşnutluğunu kazandıran iki şey, Allah'tan başka ilah olmadığına şahadet etmek ve O'na istiğfar etmektir. Sizin için kaçınılmaz ve ihmal edilmez olan diğer iki şey de, Rabb’inizden cennet istemeniz ve sizi cehennemden korumasını dilemenizdir.
Peygamber'imiz (S.A.S.) buyuruyor ki:
"Kim inanarak ve önemini anlayarak Ramazan Orucunu tutarsa, geçmiş ve gelecek bütün günahları af edilir."
— Ulu Allah diye buyuruyor. Ulu Allah'ın kendisine izafe ettiği bir ibadet için başka bir şey söylemeye lüzum yoktur.
— Ümmetime, Ramazan Ayı'nda, daha önceki ümmetlere verilmeyen beş özellik verilmiştir:
1 — Allah Katı'nda oruçlunun ağız kokusu, miskten daha hoştur.
2 — İftar anına kadar melekler onlar için istiğfar eder.
3 — O ayda şeytanların elebaşları tutuklanır.
4 — Yüce Allah her gün, meleklerine buyurarak cenneti süsler
5 — O ayın son gecesinde günahları af edilir. ***

***Kaynak bilgiler: Diyanet İşleri Başkanlığından.

Melekler yüreğinizden öpsün..

Sevgiler saygılar hiç tükenmesin..

Ben Sabiha Rana,
Fotoğraflar için, Karagöz nete ve Çelebi mekanına çok teşekkür ederim..

Ayrıca!!!
Rahmetli Bacı Kalfanın Sayın ''Ahmet Yazıcı'' Beyefendinin, ''o benim'' eşim, dostum, arkadaşım, aşkım, kara balım ve dönülmeze yolculadığım, kara kadınımın fotoğrafları ise, kendi arşivimden efendim..

Kara Balım,

Ne zaman ki Karagöz ve Hacivat bir Katip Çelebi, bir İstanbul Beyefendisi, bir Meddah geçiveriyor düşüncelerimin içinden veya her hangi bir Tiyatro'da oyuncular orta direk oynuyor o vakit, gözümün önünde sen beliriyorsun ve ben seni, ''arap bacımı'' seyrediyorum..
İşte o an! Burnumun direği bir sızlamaya başlıyor ki sormazsın bilirim.. Daha oracığa, senin yanına yığılıp, kalbimle kırılıveriyorum..

Bildiğin gibi değil.. Seni fena özlüyorum.. Adam gibi adamım benim. Adam gibi adamım..

Seni ne çok sevdiğimi özlediğimi görecekler ve anlayacaklar inşallah ''Rahmetli Ahmet'çiğim.

İnan ki ağlamıyorum. Kırgınlığım, kızgınlığım unuttuğunu sananlara!!!! :(

Rana'n.

 
Toplam blog
: 1989
: 4996
Kayıt tarihi
: 26.10.06
 
 

Gazeteci - Yazar (NLP Uzmanı - İlişki ve Yaşam Koçu) Yaşarken dünyayı dolaşmayı, topraktan güneşe..