Bu bir teşekkür yazısıdır (1)

Bu Çarşamba sabahı (5 Aralık 2007) İstanbul’dan henüz gelmiştim, e-posta kutusunda Sabiha Rana’dan bir mesaj vardı. Fotoğraf istiyordu, bunun anlamı röportajı yayınlayacaktı.

Daha öncesi var. 20 Kasım günü Milliyet Blog’da bir blog görmüştüm (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=76762). 21 Kasım günü Milliyet Blog’da bir mesaj bulmuştum Sabiha Rana’dan ve bir e-posta adresi vardı bu mesajda. O adrese yazdım: “Sorularınızı bekliyorum. Zor olmasın!”. Gelen yanıt: “Sorular mı? Çocuk oyuncağı efendim :)”. Aynı gün 20 sorudan oluşan sanal röportaj başladı.

Soruların gelmesinden birkaç dakika sonra bir şaka yanıt yazdım: “Sorularınızı yanıtladım, biraz uzun oldu ama dilediginiz gibi özetleyebilirsiniz. / Bu yalnızca bir şaka. Önümüzdeki günlerde yanıtlamaya çalışacağım. Bunların çoğunu değişik bloglarımda yazdığını düşünüyorum. Onlara da linkler vereceğim. Sanırım Pazartesi'den önce gönderirim. / Çok güzel bir girişim, kutlarım. Bu arada çok kıskandım sizi, neden önce benim aklıma gelmedi diye”

Sabiha Hanım’ın yanıtı gecikmedi: “Bu ikinci asla unutmayacağım nasıl nedir ödümü kopardınız yine!! / Bunun öcünü nasıl alırım düşünmeye başladım alacağınız olsun... :) / Hala kalbim çarpıyor bu 2. Nisan bir oldu ehhhh ehhh Allah büyük efendim....”

Sabiha Hanım’ın kastettiği geçen 1 Nisan’daki Blog Vergisi Şakasıydı (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=33370). O şakaya Sabiha Hanım’dan da yorum gelmişti: “Dedim bu ne ya ben battım, san ki çıkmışmıydım ki yooo ama yazılarım bütün internet medyasında ben bu vergiyi nasıl ödeyebilirim ki ehhh artık mapus damlarında yatarım ordan yazarım blogları. Bu şakayı ben yedim efendim.”

Sorular Sabiha Hanım’ı dediği gibi çok da kolay değildi. “Milliyet Blog Blogerler Arası Söyleşisi” sorularını yanıtladım. 24 Kasım günü gönderdim.

5 Aralık günü öğleye doğru Sabiha Hanım’ın “Onlar KOCAMAN çocuklar ''Aydın Tiryaki''” başlıklı blogu yayımlandı (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=79270). Sabiha Hanım’a teşekkür etmeliydim : “Yağmurlu İstanbul günü / Merhaba Sabiha Hanım, sabah mailinizi gördüğümde yağmurlu bir İstanbul'dan ayrılıp Ankara'ya henüz gelmiştim. Teşekkürler bu yazı için.”

“Sevgili Aydın Bey, Asıl biz size çok teşekkür ederiz.. Sizin çocukluğunuzu sizden dinlemenin okumanın keyfini çıkarıyoruz hala yağmurlu bugünde :) Allah'a emanet olun İstanbul'a yine yine gelirseniz KOCAMANçekmeceye beklerim :) “

Sabiha Hanım KOCAMANçekmece dediği Büyükçekmece’ydi ve ben İstanbul’da Büyükçekmece’deydim. O sabah Ankara’ya Büyükçekmece’den doğrudan gelen bir otobüsle gelmiştim.

Teşekkürler Sabiha Hanım. Bu güzel girişimle Milliyet Blog’a bir renk getirdiğiniz için, hepimizi çocukluk günlerimize taşıdığınız için...

Ankara, 7 Aralık 2007