-Bugünün Türkiye’sinde diğer konularda olduğu gibi roman anlayışında da hatalı bir tutum içine girildiği bir gerçektir. Her önüne gelen yazarlığa soyunuyor ve sözde Türk toplumunun yaşantısını yansıta..
Çoğu kez, birçok hadisenin etkisinden kendimizi kurtaramayarak, mutsuz olduğumuz zehabına kapılırız. Oysa, belki de o anımız pek o kadar kötümser düşünmeyi gerektirecek ciddiliği taşımamaktadır. Me..
-Merhaba, ben geldim. Hava henüz kararmadı, ama bekleyemedim. Sana anlatacaklarım var. Haydi, çık ortaya da konuşalım! Kambur, sana sesleniyorum gel artık! Tek başıma bu korkunç mağarada bulunmakt..
Maviş, yeni sahibinin yedeğinde oldukça uzun bir yolu kat ettiği halde yine de hayatından memnun görünüyordu. Çünkü bu yolculuk sayesinde, hem birçok yeri görmüş oluyor, hem de şimdiye kadar hiç ta..
İçimizi sımsıcak saran o güzel duygu, bizi bir kuş gibi havalarda uçuran serin rüzgar, ruhumuzu kucaklayıp hislerimize giren tertemiz bir rüya, bir masal, bir şiir gibi çepeçevre etrafımızı kuşata..
Zaman öylesine sonsuza uzanmış ki… Ruhların sohbetinin anlamsızlığını bize iletemeyecek kadar! Boşluğun başlangıç ve bitiş noktalarını aramak ve merak etmek neden? Varolandan gayrisi yalan değil mi ..
-Değildi. Daha önce de aynı şeyleri birkaç kere düşünmüştüm. -Sonra ne yaptın? -Kalktım yatağıma gittim, ama o gece bir sağa bir sola dönmekten sabaha kadar gözümü bile kırpmadım. Karım da ..
Gülcan, konuşulanları pek iyi duyamıyordu, onun için oradakilere biraz daha yaklaştı. Konuşmalar yer yer karışıyor, anlamsız gürültülere dönüşüyorlardı. Her kafadan ayrı bir görüş ve yorum çıkıyord..
“Son”ların çokça olduğu “sonsuz” bir evrende yaşıyoruz. * Hiç düşündünüz mü, beyninizde tanıdığınız/tanımadığınız insanlara, hayvanlara, nesnelere, doğaya ait, ne kadar çok kaydedilmiş so..
Önceleri sana kızıyordum, senden nefret ediyordum. Çünkü herşeyin müsebbibi olarak seni görüyordum. Kendimce “ölüme ölüm!” diye bir slogan da ortaya atmıştım. Ne demekse! Anamı almıştın, bab..