Bağırıyorum yüreğimin en acıyan yerinden. Durmadan kanıyorum. Ellerim küçük geliyor, saklayamıyorum kan damlayan gözlerimi. Kan revan içindeyim... Kırık camlar yutuyorum her yenilgide, acımak n..
Zifir karanlıklar bilirim ben, sonsuz uçurumlar... Dipsiz kuyular, çırpındıkça iyice battığın çamurlar. Kahır yüklü hayatlar... Derin yaralar bilirim ve, kabuk bağlamayan... Sızım sızım sızlam..
Dağbaşlarına sevdalanmıştım ben senin sularında yüzümü yıkadığım ırmaklarına gölgene sığınmıştım yaslanmıştım gövdenin koynuna Ben dört mevsim sendim her mevsim seni sevdi..
Kardeşim...Ömrüme gelen en güzel armağan. Yaşama sıkı sıkı tutunmamı sağlayan parçam...İlk çocuktum, ilk torundum. El bebek gül bebek; gül gibi yaşayıp gidiyordum. Herkes benimle ilgileniyord..
Ve yanıyordu Madımak. Kanıyordum sessizce.Beklemek acıtıyordu sadece. Tam on altı yıl. Dilekolay. Koskoca on altı yıl. Neler yapılır bu sürede; yeni hükümet kurulur, yıkılır, yeniden kurulur ve ..
Koskoca kış geçirmiş, kapanmıştım yüreğime...Güneştin sen, iliklerimdeki soğukluğu yok et diyekoştum sana. Kutsaldı sevgimiz... aç bir bebeğinsüt kokulu annesininmemes..
Bir umut, bir bakış.Ve yürek bir de...Toplayınca hepsini;bir AŞK ediyor, bir de insan...Biri geliyor aşk oluyor, biri gidiyor yalnızlık.....
Babam...Küçük, minicik bir bebektim. Kollarında, ellerinde büyüdüm. Beşikten düşecekken ayaklarınla tuttun beni.Tırnağımı keserken etimi kanattın diye saatlerce ağladığını hatırlayabiliy..
Vişneye benziyordum, tadım azıcık ekşi.Ben insanlara yürek verip, sevda katıp, adam ediyordum da;o adam olanlarbana azıcık şeker katıpreçel yapmayı bilemedi.....
Hala anılıyorlar...Otuzyedi yıl sonra bile... Onları asanlara inat. Onlara katil, suçlu diyenlere inat. Ve artık hepimiz biliyoruz ki, onlar inat uğruna öldürüldüler, inat. Boşu boşuna kıyı..