Sert esen poyraza karşı gözlerimi kısarak ayakta durmaya çalışıyorum. Rüzgarı tenimde hissediyorum. Kaşlarım çatık, saçlarım uçuşmakta. Acaba hür bir insanmıyım ben diye kendi kendimi sorguluyorum, ..
Karşılıklı olarak elekriklendik. Kara ve kalın kaşlar çatık, bakışlar nemrut. Gözler kapkara bir o kadar nefret dolu. Burnundan soluyor zannedersin ki kırmızı bez sallıyorum ona. Saç, sakal ve b..
Sizlerden özür dilememin sebebi bu gün yaşadıklarımın etkisi altında kalmamdır. Büyük bir plazanın işini yapmam sebebiyle, günümü orda geçirmek zorundaydım. Kendimi, güvenlikte bulunan 25 yaşlar..
Sizi bilmem, ama ben yazılarımı yazarken, kalemim, neşeliysem neşeli, karamsarsam karamsar. Anlık ruh halim kesinlikle kalemimle paralel gidiyor. Yazmadan evvel ruh halimi sakin bir duruma getirme..
Kuş cıvıltıları içinde, çeşm - i bülbül edip, Küçüksuda kayıkla gezemesem bile, benimde hayallerim var. Geniş yapraklı ağaçların altında, çimlerin üstünde, durgun gölün hemen yanı başında. Oraday..
Belki mor menekşeler, belki de eflatun begonya beni bu kadar mutlu eden, derinden ve sarsıcı, hatta en olmadık kısır döngü bu monoton hayatın içinde, gülümsercesine sulanırken bana bakışları. Evet..
Uzayın sonsuz soğukluğunda küçük bir uzay gemisi içinde giderken kendime geldim. Anlayamadım nedenini burada olmanın, çaresizlikle dışarı bakarken. Sarhoş olmuştum gördüklerimle. Masmavi bir geze..
Bir varmış bir yokmuş. Küçüklere kağıt helva, büyüklere masallar. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir ülke varmış. Bu ülkede, herkes çalışıp didinip ülkesine faydalı olmak için bir şeyler üre..
Joe Dassin’ in l’ete indien şarkısını dinlerken çok eskiler gittim. Belki on beş belki yirmi yıl. Babam, annem çocukluğum. İnsanın beyninin bomboş olup da, sabit takılır ya hani, belki konsantrasyo..
Kimi insanlar, hayvanları sevmez hatta onlara zarar verirler. Bana göre, bu, öğretilemeyen sevginin dışa vurumudur. Kedi, köpek, kuş, balık gibi hayvanları beslemek, onlara sevginizi verebilmek..