Hani o meşhur şarkılardaki “gök mavi, dağlar yeşil/cennet ülkem Türkiye’m”, “Havasına, suyuna, taşına toprağına, bin can feda bir tek dostuna” falan kanser ağrısı çeken adama verilen aspirin gibi..
Kızılay durağında indim az önce. Elimde portakal suyundan geriye kalan plastik bir şişe...etrafta çöp kutusu olamadığını öğreneli oluyor birkaç gün. Geçici olarak ikamet ettğim Bahçelide'de yok. Ap..
Ne çok bekledim uzun kış boyunca güneşin munzurca gözlerimi kamaştıracağı sabahları. Bulutsuz mavilikten sebep, içimi nedensiz bir iyimserliğin sarmasını… Dünyaya koyu renk camların arkasın..
Ben oradaydım… Gördüm… Yüzlerce el de oradaydı… Kırmızı bir gölge vardı yüzlerde İnanç dolu adımlar vardı kırmızının şevkatli gölgesinde Şapkalar ve örtüler..
Beklediklerin, geride bıraktıklarından daha tutkuluysa umurundadır hala dünyanın hangi süratle döndüğü, Gündüzlerine sığdıramadıklarını, bir yarasa kanadında geceye bırakmaların anlamı ne y..
Önce yalnızca birler hanesi vardı. Ağlamaktı herhangi bir sebepten hayat. Sonra karanlık ve fısıltılı odalarda, sallanan battaniyeler arasında zorlama uykulara dalmaktı. Kol..
Söze utanır mı insan? Okuyup da düşünemediğine, söyleyip de yazamadığına iç geçirir mi? Yine hadbilmez bir kıskançlığa meylettim. Kimsenin ilgisini çekmeyecek itirafların doğum sancısı o..
01.06.2011 Bazen gece dolar insanın göğüs kafesine… Buna benzer bir cümleydi kitaptaki… Ne mümkün sözün melankolisine kaptırmamak kendini… Hele yazın ilk günü, bir sonbahar kandırmacası ise h..
Sana bugün yazı sanatının büyüsünden bahsetmek istiyorum. Kül kedisi gerçekliğinden balo prensesine dönüşen kızın hikayesine çok benziyor aslında. Kış sabahlarımı çekilir yapan belki de t..
Hava sohbet edecek kadar yumuşak değil aslında. Sen orta şiddetli, ben az şekerli. Yine geldim. Aramıza kimseyi sokmadan dünyaya sırtımı dönmek için. Unuttuğum..
Milliyet Blog