Bir adım ötemde atamadığım hüzün buharı Soluk tenimde saklı rengi Bir yudum sevdada boğulduğumdan beri Bu elem bu cefa Yürek yanığı deneni gelip bir de bana sor...
Sorun değildi ki lafı bile olmazdı bu hengâme peyder pey rehin alırken yüreği. Suç unsuru muydu ki sevmek böylesine yaftalansın hele ki ismini telaffuz etmek bin beterken ölümden… Yalıtılmı..
Mutluluğun bezeli olduğu kaldırımlar. İnsan seli adeta… İzdiham, görkemi büyük şehrin. Yoksa bir yılgı mı, bedbin mi yoksa çöreklenmiş o sevinçler büyük bir aldatının büyüsü nakşetmişken iken mağaz..
Güdümlü yolculuğumun anlamsız haykırışında ne varsa gözümden sakınıp yere göğe sığdıramazken. O hülasa tedirginlik peyder pey tüketildiğim evrimin saklı mizacında yüklenmişken korkuyu ve öf..
Neyi sunabildim ki bu güne değin ya da ne ile iştigal ettiğim miydi önemli olan hiçbir sıfata tabi olmayan ismim miydi tek gerçek. Kıvrımlarında hayatın en az zihnim kadar en bulanık olandı..
Fazlasıyla sorumsuzdu bir o kadar sorunlu ama dışa yansıtmayan. Gerçi yansıttığı hiçbir izlek dört duvar arasındaki kızla uyuşmuyordu. Koskoca kadındı işin aslı: Elliyi devireli üç beş sene..
Hiçliğimi telaffuz dahi edemediğim, anlamlandıramadığım bir gecenin kıyısında peyda olmuş gölgelerin nazarında ve yosun tutmuş gönül ertesi o muğlâk yetersizlikleri ile nişan almışken gece yaratıkl..
İşte, dedim işte hele ki portmantodaki paltoyu gördüğümde. Biçilmiş kaftandı bir önceki sahibine. Nasıl olmasın. Bedeni kesinlikle bire bir tutuyordu hele ki rengi ve o pötikare deseni. Bir..
Kelimelerin doğurganlığında ürerken ardıç düşlerim düş bilip de düşüşe geçtiğim, uğradım her hezeyanda. Sonrasında sorumlu kılındığım ve hesap verdiğim ertesinde o kılıbık zafiyetleri ile g..
Hiçliğin teyakkuzunda tüm rol modelleri bir bir sahnede. Buyurunuz siz de ve hadi alın yerinizi. Kıvılcım salkımı yürek dağlayan o anlamsız hitabetlerle kılıktan kılığa giren nicesi. ..