Ardarda iki yazı yayınlamak çok iyi olmuyor aslında. Fakat dayanamayacağım :) Ha ha!He he! Yaptım, bu sefer başardım, işte budur. Bir oğlak gibi sekerek dolaşabilirim. Nedens..
Kurgulanmış yazıları sevmediğimi fark ettim. “Yalnızlık konulu bir deneme yazın.” gibi bir sınav sorusu ile karşı karşıya kalsam, yüksek not alma ve kendini beğendirme hevesi ile yürütürdüm kalemi ..
Anlamadığım şeyler var. Örneğin Beyoğlu’nda tecavüze uğramış genç kızın haline acışırken, blog sayfasında bu kızcağızın resmini yayınlayanları anlamıyorum. Veyahut, gazetelerde benzer dramların..
İlhamım mı kaçtı nedir a dostlar :) Kaç gündür yazmıyorum. Biraz yoğunum da ondan. Sadece yazmamak değil, sık kullanılanlar listemi de hiç gözden geçiremedim. Neden blog habercisini kullanmıyors..
Ne derece mutsuzum anlatamam :("Google" hocaya ruhsal otopsi yazdım ve sayfalar dolusu site çıktı :((Bir daha hiç bir kelime için "ben buldum" diye hava atmayacağım :)))Ya da en azından ön..
Ağlamak samimi bir eylem olarak değerlendirilir. Çünkü genelde kendini zorlayıp gözyaşı dökmek zordur .Birisi ağladığı zaman inandırıcılık kazanır, merhamet hislerini uyandırır…Her zaman değil b..
Yine olanlar oldu. Bloğa üye olduğum ve ilk yazım yayınlandığından beri, bir içsel fırtınada savruluyorum. Hayatta bir çok şeyi abarttığım gibi sanırım bu üye oluşu da abartmış olsam gerek ..
Vay vay vay vaay! Neler neler yazmışım ben öyle ne metaforlar estirmişim amanın. Nasıl da çok zaman geçmiş uğramamışım.Burada yazmak ne kadar rahatmış, şimdiden ruhum canlandı. "Bi..
Dillendirilmiş hiç bir sitem içimdeki sızıyı anlatamazdı... O yüzden susalım yürek. Susalım ve hiç konuşmayalım. Öyle ölümüne susalım ki bu gelmiş geçmiş en şiddetli sitem olsun. Bir yerde biri..
İçimden notlar: "Son bulmuş bir masal, susmuş bir yürek... Sanki yüzyıl geçmiş fırtınanın ardından, su altında kalmış bütün bir medeniyet." "Kokusu ve tadı çok uzaklarda kalmış bir öykünün..
Milliyet Blog