Ağaçların koyu gölgelerinden sızan kuş cıvıltıları gizliyordu onu, Her yıl bu mevsimde ufak bir ziyaret ve sonra usulca çekip giderdi. Bu yılda gelmiş, Kendine en koyu gölgeleri yaratan d..
Sen de görmemiş, hiç yaşamamış olurdun.. Dudaklarından bal tadında dökülen her sevda sözü... Olsaydı da olmazdı zaten... Ben seni görmüş ve hatta bilmiş olsam da.. Tanımamış olurdu ruhun; e..
Ne onca yıl bahsettiği akrabalar, Ne de sokağın sakinleri. Sadece komşu kuşçu adam vardı, Bir de tesadüfen orada bulunan üç beş kişi. Tam ortalarında durdu durmasına ama... Son onlarca yı..
Saçlarımdan akan şımarık güneş ışıkları ensemi gıdıkladı... Öylesine güldüm... Sonra çapkın bir yel dokundu ılıkça güneşin gıdıkladığı yere... Kalbim büyüdü, büyüdü... O sıra ellerim ..
Her zamanki tanıdık bildik sıcaklığa ulaşamadı elleri, Bu kaçıncı hayaldi.. Kaybedişle ilgili... Uzun yıllardır alışkanlıkla ettiği dua usulca döküldü dudaklarından; "Allah yokluğunu ..
Ne güneşin neşesi, Ne gökyüzünün mavisi, Ne de bir o yana bir bu yana uçuşan heyecanlı kuşlar engel olabildi buna. Gri, kesik kulaklı, kirli bir kedi; Güneşi..
Bir kaç ufak fark dışında; Deniz koyu maviydi o gün, Güneş ise daha bir ışıltılıydı, Sanki yol yol altın tozu serpmişti birileri denizin yüzeyine, Yani öyle koyu mavi üzerinde, öyle güze..
Ne demişlerdi ona ; "Gelinlikle girip kefenle çıkacaksın" O da söz dinledi; beyaza yazdı evi İncecik, narin ve beyaz iğne oyası dantellerle donattı, Üzerinde işlemeler olan bembeyaz, ..
Yediği bir iki tırmıktı hepi topu ! Aslında; İki tıslama,bir hırlama,iki tırmık tamı tamına. Kuyruğunu kıstırıp gitmek zorunda kalmıştı. Ama; Çok da zoruna g..
“ÇALIN DAVULLARI… ÇAYDAN AŞAĞIYA… AMMAN MEZARIMI KAZIN BRE DOSTLAR BELDEN AŞAĞIYA…” Her 10 Kasım’da bu türküyü dinliyorum… Düşünüyorum, gencecik yaşında bu türk..