Şımardıkça şımarırlar... Kardeşşş! sözcükleri... Bir omuzu aşağıda... Bu pislik düzenin "adam" sandıklarına bıraktıkları sözcükleri! aşağıda! Kardeşşş! hade ba..
Büyüdü... Yaramazlık yaptığında!... "Oradan geçmekte olan Ayşe teyze" derdim ona... "Bir de ne görsün?".. diye ekleyerek... Hep ilgiyle izlerdi.. Sonraa... demeyi unut..
Tartışma kültürü oluşmamış toplumların tipik davranış özelliği Yasaklamak.. Yasak istemek.. Yasak isteyen biriyle tartışma nasıl olur?.. Olmaz!.. Her şey tartışılabi..
"Yeni" bir sözcük duy.. "Henüz" duymadığın.. "aşsjkldhf" olsun örneğin.. ya da "zkxjdf" hiç fark etmesin.. Çevir!.. İnsancaya!... "Eski" olmayan sözcükleri de çevir.. insanc..
Hiç .. Duymadı... Sandı sesi... Sanmak farklı... Ama beklemek zorlu... Nasıl da endişeleniyor. "Bir şey oldu mutlaka!... Olumsuz düşünmek mi gerekli hem de tam bu sırada..." Hızla..
Koridorun sonunda değilsin ki! göremeyecek kadar... Yerine kendini koyduğun her şey gibi!.. dürüst, korkak yada sahtekar... yerine kendini koyduğun gibi!.. bir durum yarat.. Zor değil..
Endişeli... O!... hepimiz gibi.. Sunduklarından arta kalanlar bir tiyatroda küçücük bir figuranlık oysa... Sıkıntıları çözememek adına, bunalmak adına, terk edilmek, terk etmek adı..
Hayatı kavrayışın bizdeki en içten, sansürsüz, eleştirel bir son durumu hüzün... İçinde özeleştiri var pişmanlık değil.. Doyamamışlık var ama hırs değil… Yetememezlik var, birikimsizlik değil... Hü..
"İyiler" bir tartışma, birlikte öğrenme Platformu yaratmaya uğraş verirler Milliyet Blog'da çıkarsız.. İçten!.. söylerler!.. *Ben/Biz Ne Öneriyoruz?.. Hay..
"Hayata buradayız!.. Tarifleri çok açık etmek gerek hepinize!.. Buradayız biz!.. Hayata!.. çocuklara.. güneşe!.. diğerlere.. canlılara... Buradayız!.." Tarifler!.. Nasıl..