Hep sorumluluk sahibi bir insan olmuşumdur. "Yapacağım" dedim mi yaparım, yapmam gerekir çünkü, söz verilmiş, iş bitmiştir. Hem sonra karşındakine ne denir? Aaa çok ayıp olur üstelik. Amaaa bi..
Sigara yasağı genişletilmiş haliyle bir kaç dakika sonra yürürlüğe giriyor, hatta şu an ilk dakikaları bile yaşanıyor olabilir. Televizyonda canlı yayında yeni yıla bir kaç dakika kala alınan..
Neden bu kadar çok seviyoruz sanki, neden illa varlığımızı bir erkeğin varlığının üzerinden görünür kılabiliyoruz, biz neden onlar olmadan kendimizi tam sevemiyoruz ? Dupduru bir deniz kalarak ..
Vakti gelmiş demek artık gitmenin... Hayret üstelik çok daha zor olacak sanıyordum bu şehirden gitmek, bu anılarla dolu evi terk etmek... Oysa gayet iyiyim, çünkü ne olursa olsun, ne kadar unu..
Çok istediğim halde, kafamda , kalbimde nice cümleler dolandığı halde iki haftadır hiç bir şey yazamıyorum;en sonunda yazamayışımı yazayım dedim ben de ...Bir süredir buradaki kariyerime(!) ..
Bir gün birikir bulaşık, ikinci gün belki ama üçüncü güne kaldı mı bulaşık belli ki bunun adı "yalnızlık"... Ev yaşamaz çünkü, o evde ses, hareket, nefes yoktur belli ki, evde kalınır, çıkılır v..
Biri diğerine "uyuyalım artık" diyor, öbürü "dur birazcık daha bakalım" diyor, gözler doymak bilmiyor, kalbim beynime , beynim gözlerime söz geçiremiyor, yarım kalan bir iş daha yarına erteleniyo..
Konsantre olmaya çalışmak nafile hiç bir şeye, uyuyayım o zaman. Yok olmuyor, o da benziyor boşa kürek çekmeye... Öyle boş boş, baka baka bata çıka yaşanıyor bazen işte. Nedeni tam olarak..
Benimkisi o babalardan işte o düş babalardan, düşünce kolundan yakalayanlardan, düşme diye sımsıkı saranlardan, hem arkadaş olup hem hep baba kalanlardan. Bizim için çalışıp didinip asla yoru..
Blog yazmaya içimi dökme isteğimden başlamıştım, çünkü içimi dökmezsem patlayabilirdim. Öyle zamanlardı, koskocaman çok can sıkıcı ve yakıcı bir ayrılık, ardından alıştığım şehirden koparılma,..