bir kuş uçabilirdi dedim bu havalarda o kadar da boran değil ciğerlerim bayram etsin bahar geldi yırtıla yırtıla domurdu iğdenin dalları özünden neler geçti ..
hep bi örnek marazlı çocukların karınlarında taşıdıkları gibi ateşi aynı öyle taşıdım bu canı kabardı yüreciğim bazı akşam başımı kanatlarımın altına gömüp ..
uykuya dalayım engin mavi uykuya mutedil kırpık dalgalı yosunlar vursun yüzme kurbağalama ayayım bu umudavermiş bu umuttuğum kirp..
havalandırmaya çık bulut doğuyor gökyüzünde böyle kuşlar olmaz olsun örselendim kollarımdan yine ne enikonu kurutulmuş mendilim kaldı saracak yaşımı ne kanırtacak derm..
yeni uyanmış gibi aralık gözlerim ellerim var yüzüm az dağınık saçlarım savruk babamın ayak sesleri yerinde bi kaç kelime sesli çıksa yaşıyorum diyeceğim hayrolsun ..
kavmim altından umutların etrafına toplandık durduk durur gibi mahşerde göğe baktık ey allah yollama bize helva ve bıldırcın biz sana daha çok açtık çocukken ölünceye..
bu saatten sonra dört buçuk olmaz zaman çünkü kimse olmak istemez sürekli akıp gitmeyi çünkü evet desem siyah bi kedi cırlar merdiven altından hadi gider gibi yapayım ay..
esirgeyen ve bağışlayan allah ins/anlık bi diyalog söylendi bitti güncesi düştü düne eyvallah kerpiç gibi çöküyor depremsiz ve yangınsız gök ..
çok içine kapanıksın dedi babam kıramam ya kendimi dedim öz/gürlük zaten içinde yeşerir insanın sustukça çoğalır kelimeler göndere çekilir ta yürekten bulu..
küçük ayaklarımın altına ipli teneke ökçeler taktım mutlu ve uzun baktım az çıkarttığım seslere. benimdi bulut kanatları benimdi martıların.