Nasıl da, yorgunum... Yıllar, ne çok hırpalamış benliğimi... İçimdeki aydınlık; Dışımda titrek bir akis olmanın ötesine gidemiyor... Aslında ötesi var mı, bilmiyorum... Ötelerle..
Selam söyle gönlümde mahzun kalmış o, yare...Gönlümün hüzün kokan çiçeği yar, kaybolan çocukluğumun neşesi sensin...Geniş zamanlarda ne çok göç yaşadık içimizde; hep kışa denk gelen...Te..
Adam gibi adamları anlatmak zordur; tanımak lazım...kalemi iyi, cümleleri sağlam; yüreği hepsinden harbi...çokları ve yokları; hep çocukları...dünyada gözü yok, derdi kendinden menkul.....
Ne çok şey, temenni ettim; ömrüm için... Bütün yarınlar, mahzun bugün oldu... Bugünler; hüzünlü dün'lere dönüştü.. Dün olmuş günlerim; yarın olan, bugünlerim; Eskiyen, ömrüme ..
Yüzüm yüzüne, gözüm gözüne değmedi hiç...Ne sözüm söznüne ne de, gönlüm gönlüne yakın geçmedi...Ne seni aradım, ne de beni bulmanıı istemedim hiç...Karşılaşmayı, rastlaşmayı, tesadüfü..
Hayatın rutin döngüsü içerisinde, bize getirdikleri ile bizden taşıdıklarının neler olduğunu hiç düşündünüz mü? Her sabah güne günaydın derken, ertesi sabah bir önceki sabahın huzur ve m..
Erken uyandım; çok erken... Belki de, hiç uyuyamadım... Yine de, geç kaldım... Otobüsler, balıkçı tablası; İnsanlar balık istifi... Beklediğim durak mı yalnış...? Otob..
Bahar, bana hep umut ve tebessümü anımsatır nedense...Hani bazı sabahlar, nedensiz bir neşe kaplar içimizi...İyi bir şeyler olacağını, umud ederiz...Ya da, nedensiz kocaman, sıcacık b..
Eskiyiz...Eskitiyoruz...Yiyoruz...Bitiriyoruz...Bulamayınca, bunalıyor...Yitirince, korkuyoruz...Âciz'iz, böbürlenmelerimize inat...Çaresisiz; çözümlerimize tezat.....
Öyle bildik, öyle tanıdık geldin ki, bana;iki dostun yıllar sonra karşılaşması gibiydi, senle rastlaşmamız...İki tebesüm, iki çift göz, birbirine uzak iki kent; oysa, aynı kapte düze..