Leğen kemiği diyor, kadın şair sürekli leğen kemiği okuyorum yazılarında evet yıkandık biz orada kadının kemik leğeninde yıkandık doğumdan önce ak pak olduk ..
Barın teras katında saatlere böldüler bizi tik tak tik tak hiç sekmeden, çok dakik geçti yanımızdan memleket kurşunları. Sonra sabahçı kahv..
Hep çıplaktı ellerin çıplak olan ne varsa ellerindeydi zaten. Saçların dağılırdı mavisizliğe, yalnız gökyüzüne... Ne güzel ellerin var, dedin ya o gün ..
“Savaş zamanı cepheden firar ettiği için idamına karar verilmiş olup cezasının bu akşam itibariyle saat 17.00’de infazına…” Salih, kısa süre önce kendisine bildirilen bu idam emrini aldığı ..
Şiiri halka küstüren şairler değil çoğu tiyatro kökenli şiir okuyucuları oldu. Tavuğu kemikten sıyırır gibi dişlerini gösterip okudular şiiri ..
Karartıp en beyaz düşleri son kez denedi ölümü ancak ölüm onu denemedi aldı götürdü göl ağırlında… Hayata boy verenlerin elini gördükçe o eli tutası geliyor ..
Dağıtırım bu barı, dedim. Abi yapar mısın gerçekten, dedi Süleyman. Hayır, sen varken yapmam… Bir öğleden sonra başında bandana olan genç çocuk bir şey sor..
"Biliyorsun, sevgilim var." dedi. "Biliyorum." dedim. "Yani? Senin için sorun değilse, benim içinde değil…" "Sevgilin için sorun olabilir." dedim. "Beni görmek için ..
Biraz yeşil görmek temiz hava, kuş sesleri ve bungalovda seks için doğaya kaçalım diyenlere çok uzun zaman önce doğadan şehire kaçmış insanı unutanlara şaşı..
Yatırıp bir hastane odasına üzerine güller attılar çektiği içler gibi yaprak yaprak soydular. dost dediler abi dediler arkadaş dediler sevgili dedile..