Yarım koçan mısır... Üzerinde diş izleri... Akşam vakti gün batımı yakılan bir mangalda nefis kokular yayarak güle oynaya pişirilen bir koçanın yarısı...Hep toplanılır... Bir sözleşme olmadan... K..
Dolmuş durağında bekliyorum. Ağustos ayında Akdeniz güneşinin ne tadsız bir hal aldığı fikrini aklımdan atamıyorum. Dolmuş gelmek bilmiyor ve ben alnımdan akan terleri silmekten bitap düşüyorum.Ya..
Gecenin ortasında uyanıyorum. Şehir ölü gibi sessiz, ev de öyle...Sebebini bilmediğim bir korku çöküyor içime. Yatağımdan kalkıp mutfaktan bir bardak su alıyorum. İşe yaramıyor. İçimde herhangi bir fe..
Yan taraftan paaat! diye bir sesle irkiliyoruz. "Ne oluyor? Bu ses ne?" demeye kalmadan kuzenim eliyle sakin ol işareti yapıyor. "Yan taraftakiler " diyor "Yine çöp poşetini üçüncü kattan aşağıya attı..
İçimde boğulan bir şey var. Takıldıkça aklıma dibe çekiyor beni. Ne olduğunu bilmezsen savaşabilir misin düşmanınla? Kendi içinin bataklığına gömülmüş,sessize bekleyen, saklı düşmanla. Beni boğuyor ku..
Yenilenmek için en iyi zamandır sonbahar. Kalkıp kendinden gitmek için ve kendine yeniden gelmek için. Tıpkı dökülen yapraklar gibi kederinden, öfkenden, üzüntünden ve hayatındaki bütün o acıklı şeyle..
Zifiri karanlık bir gece ve aklım ışık ışık... Sessiz kalmak, dünyada tek başına gibi hissetmek, sırf kendi nefesini duymak bazen iyi geliyor. Herşeyden çok uzakta durmak yalanlardan, kötü seslerden, ..
Zaman akıp giderken, ben orada, pencerenin önünde, öylece durup bekledim... Sadece izledim...Bir kadın pencereden çocuğuna seslendi defalarca... Çocuk kendini koparamadı sokaktan, oyundan, arkadaş..
Sessiz bir pazar öğle sonrası bir çığlıkla bölündü: "Koşuuuuuun! Cumali Abinin evi yanıyor." O ölü gibi sessiz evlerin kapıları hızla açılıp onlarca insan kadın, erkek, çoluk-çocuk dışarı akın ettiler..
Bu akşam,Yıldızların altında öylece oturmak, çiçeklerin kokuları ile sarmalanmak, yüzüme damlayan bir kaç damla yağmurla gülümsemek istedim. Yağmur yağmadı. Ama ben yıldızların altında oturdum. Çi..