Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Ağustos '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Loto oynayan adamlar

Loto oynayan adamlar
 

Dolmuş durağında bekliyorum. Ağustos ayında Akdeniz güneşinin ne tadsız bir hal aldığı fikrini aklımdan atamıyorum. Dolmuş gelmek bilmiyor ve ben alnımdan akan terleri silmekten bitap düşüyorum.

Yan tarafta bir kaç adam durağa doğru uzayan bir kuyruk oluşturmuş durumdalar. Gözüm onlara takılıyor. Güneşle didişmeyi bırakıp dikkatimi onlara yöneltiyorum. Kuyruğun önüne çeviriyorum başımı. Yukardaki tabeladan kuyruğun sayısal loto kuyruğunu anlıyorum. Ard arda dizilmiş sessizce bekleyen genç, yaşlı bu adamlar, ellerinde birer kupon, kalplerinde küçük bir ümit, akıllarında şu an sahip olamadıklarına sahip olmanın hayali öylece duruyorlar.

En sondaki adam hemen yanı başımda duruyor. Ağırlığını tek bacağına vermiş elindeki kuponu inceliyor. Rakamları bir bir gözden geçiriyor. Onlara güveniyor belli ki. 50-55 yaşlarında olmalı. Saçları kırlaşmış. Kalbinde neyin umudu, aklında neyin hayali kim bilir? Bir ev mi, bir araba mı ya da çocukları için iyi bir gelecek mi? Belki de hiç gidemediği yerlere gitmenin hayalini kuruyordur.

Kır saçlının hemen önünde genç bir adam duruyor. Elinde bir tomar kupon var. Bütün parasını yatırmış olmalı. O daha ışıltılı bir yüze sahip. Daha genç olduğu için muhtemelen. Onun umudu çılgınca yaşayacağı bir hayat üzerine kurulu olmalı. Spor bir araba, etrafında bir birinden güzel kızlar. Belki ilerde patronu olacağı bir iş. Tabii yeterince eğlendikten sonra. Sol bacağını sallayıp duruyor genç adam. Heyecanlı mı? Yoksa acelesi mi var? Kim bilir?

Kuyruk yavaşça ilerliyor. Kimse şikayet etmiyor. Güneşin altında bekleyen bu insanların bedenleri orada belki ama akılları çoktan başka yere kaçıp gitmiş durumda. Sessizce bekliyorlar. Sıranın onlara gelmesini ve hayallerinin gerçek olmasına bir adım daha yaklaşmayı.

Aklım bu kentte kaç loto bayii olduğuna takılıyor. Her birinin önünde böyle kuyruklar oluyor mu? Eğer oluyorsa 6 küçük rakama bağlanan pek çok insan var demektir. Bu içimi burkuyor. 6 rakamdan bekleneni hayat onlara vermiyorsa bu insanlar elbette böyle incecik dallara tutunurlar. Kazandıkları para sadece karınlarını doyuruyorsa bu insanlar elbette 6 tane rakamı yüreklerinde sevgiyle taşır ona bağlanırlar.

Bu bir heyecan yaşama durumu mu yoksa umut bağlama durumu mu çok da emin değilim aslında. Loto oynayanlar hakkında duyduklarımı ve loto oynayan arkadaşlarımı düşünüyorum. Lotoya büyük paralar yatırıp kazanamayınca çöken insanları gördüğümü anımsıyorum. Rüyasında rakamlar görenleri, oynadıkları kupon üzerine dualar okuyanları duyduğumu anımsıyorum.

Loto oynayan adamlara bakıyorum. Onların yorgun sessiz yüzlerine, bazılarının ışıldayan "bu sefer olacak" diyen gözlerine bakıyorum. İçim burkuluyor.

Kuyruk uzuyor. Ben onlara bakmaya devam ediyorum. Kasadaki adam umursamazlıkla insanların umutlarını makineden geçiriyor ve onlara bir kağıt parçası uzatıyor. Para alıp üstünü veriyor.

Dolmuş geliyor. Ben binerken bir kaç kişi iniyor. İnenlerden biri kuyruğun sonuna geçiyor. Göğüs cebinden kuponları çıkarıp eliyle şöyle bir düzeltiyor ve içinden kimbilir neler geçiyor.

Şans kuponların üzerinde dolaşıyor ve kimse bilmiyor hangi rakamların üzerinde duracak. İnsanlar sessizce şansın kendi kuponları üzerinde durması için bekliyorlar. Belki bu sefer olur diye, şans onlara güler diye...

Sadece 6 küçük rakam... Umudu sırtlarında taşıyor...Ve insanlar bekliyorlar... Şans onlara gülsün diye...

 
Toplam blog
: 408
: 1090
Kayıt tarihi
: 17.06.06
 
 

Gazetecilik okudum... Ama gazeteciliği sırf yazabilme serüvenine bir adım daha yaklaşabilmek için ok..