O minicik bir devdi, Sevdi yüreğini verdi. Açtı kollarını, Bir kucak sevgi oldu. Sardı beni, Bir uçtan bir uca. Elleri vardı, Avuçlarımda canlanan, Sık..
Yani yatak odam. Odam, ne kireç, Ne de, duvarları, güleç. Orada yalnız ben, Ve yalnızlık. Ben miyim yalnız, Odam mı yalnız. Odamda Ay var. Belki..
Çok doluyum bu akşam. İçmek istiyorum. Küp gibi dolmak, Körkütük sarhoş olmayı bekliyorum. Unutmak istiyorum, Her şeyi, her şeyi unutmak. Acıyı sevdayı, hasreti. ..
Gözlerimle kucakladım seni, Bir akşam vakti. Gül pembemsi dudaklarından, döküldü aşk. Fısıltıyla, ‘Yaklaş’ diye. Oysa o an, Kucağındaydı gözlerim, Bütün yeşilli..
Sevdayla pembeleşen, Göz kapaklarının altında, Düşmanca tavırla, Birbirlerine kavuşmayı reddeden kirpiklerinle, Ve uykusuz geçen gecelerinde, Yüreğinde bir sızı hissediyo..
Ağır bir uykuyla uyanıyorum, Yılların yorgunluğu, Yaşamın argınlığıyla. Telefonla öğreniyorum, Bugün Bayram, Bugün Bir Mayıs. Bugün hüznün ve sevincin, Gel..
Aşıkların hasretidir, Sarı GÜL! Şarkıların namesidir, Beyaz GÜL! Şiifrlere dizedir, Kırmızı GÜL! Hayaller köşesidir, Pembe GÜL! Ayrılıktır, vedadır..
Beni beni arıyorum! Masum ve saf duygularla, İlerliyorum, her gün yeni bir sokakta.Attığım adım, aldığım her nefeste, Ben, beni arıyorum, sesizce. Her gecenin ayazında,..
Bu gece, Sen uyurken, Ben, yürüdüm. Rıhtımı boydan boya. Rüzgar olup estim sessizce. Sen uyurken, Yüreğim geliyor üzerini örtmeye, Bensizken üşümesin diye...