Gezinirken ormanda tilki kendi hâlinde; Görür geyik budunu bir ağacın dalında. Karnı açtır velâkin içine şüphe düşer Kontrol eder geriyi ardında niyet eşer. ..
Dilencidir Abbas Oş; Bağdat'ın en zengini Öyle kolay sanmayın, düzmek dünya dengini. Şehirde bilmeyen yok Abbas'ın şöhretini Dilencilikten yapmış; mal, mülk ve servetini.
Hukuk kaidesinde bazen boşluklar kalır Ki, uyanık avukat adamı ipten alır! Varlıklı bir İngiliz bir tarihte suç işler. Cürmün cezası belli: idam! Ve süreç başlar.<..
Memleketin birinde iş bilmez bir hükümdar Hazinesi tamtakır; vatandaşı tarumar! Vergi, vergi üstüne; halkta derman kalmamış Dipsiz dibi çıkası hiçbir zaman dolmamış. Vezirleri topla..
Uygunsuz bir zamanda uygunsuz bir hareket Yapan ve lâf edene; en münasip etiket!... Sultan Mahmut devrinde yaşar Mehmet Efendi Münasebetsizlikle şöhret kazanır kendi. ..
Derler ki, bir zamanlar bir Osmanlı Sultanı Ormanda ava çıkmış, yanında da erkânı. Av peşinde koşarken herkes vakti unutmuş Bir ceylan vuramadan gün batmaya yüz tutmuş Göğün kararma..
“Öğretmen oldum ben…” derken kim bilir Şu hayattan neler umdun Aybüke’m? Bu meslekte, yanmak, en başta gelir Artık eriyen bir mumdun Aybüke’m. Çileli yurdu..
Nefisle mücâdele aşamasından kelli Kalenderîlik katı: Rindin, en üst makamı! İşte, böyle bir derviş vaziyetinden belli Her varlıktan arınıp, tenden kesecek kâmı. * K..
Hikâyeden şiire uyarlanmıştır. Gerçek ya da hayâlî, mevzû; görünmez kazâ. Olur, olmaz… Kim bilir? Yargıyı bırakalım. Bugün onun başına yarın bize hâkezâ ..
İşte zorluk çıkarsa, nedir en kısa veciz? “İşimiz çatallandı!” budur tâbiri câiz. Nasrettin Hocamızın her tarakta bezi var Kadıyken bir zamanlar ondan sorulur civar. Bir gün b..