Erkek dediğin, eşini sarıp sarmalamalı, kanatlarını germeli, öyle bir dik durmalı ki, Eşi bile heybetinden ürkmeli. Seni kendisine hasım olarak görmemeli, itip kakarak hedef tahtası ya..
Biraz cilve biraz naz, hem hanım hanımcık, hem de sihirbaz... *** Kadın dediğin uyanık olmalı, şeytana pabucu ters giydirmeli, ama kim giydirmiş şeytana bu pabucu diye,..
Kurumuş bir yaprağın amansız esen rüzgarda savrulduğu gibi bazen önünde durmaksızın sürüklendiğin, bazen arkasından koşup yetişemediğin, çarkının içinde dönüp kaldığın, dişlilerinin arasında sıkışı..
İnsan kısım kısım, yer damar damar...Çorak toprakların çatlamış, kurumuş, çorak yüzleri...Filizlenmiş buğday başakları suyu içip, güneşi gördüğünde dirilir, ay çiçeği her daim gün..
O terli, tozlu, acılı coğrafyada yaşama tutunmaya çalışan insanların, terörle devlet arasında sıkışıp kaldıkları yaşamlarının sıkıntısını hissettim içimde. Batıda bir eli yağda bir eli balda yaşark..
Deli olmak işten değil haa...Ne anlatırsan anlat, ne kadar anlatırsan anlat, anlamak istediği kadar anlıyor karşındaki, bundan öte geçemiyorsun. Çırpın dur, nefes tüket, kan-ter dök ifade etmeye,..
Karanlıklar da sakla(ya)maz hüznü, daha da açığa çıkarır, saçar her yere hoyratça, yıldızları da şahit kılarak uçsuz bucaksız evrene. Ruhunun derinliklerinden alıp getirir onu en yaşamak istemediği..
Sonbaharın son günleri, buğulu, sisli bir gecenin başlangıcı, vakit akşamüzeri, alacakaranlık. Dar sokakta Arnavut kaldırımları kayıyor kadının ayaklarının altından. Hızlı adımlarla ilerliyor kadı..
Bu dünya bizim, bu dünya hepimizin, bu dünya bizim geleceğimizin.Yaşadığımız dünyayı yeşertmek, yeşil tutmak, canlandırmak, canlı tutmak, korumak, kollamak ve gelecek nesillere en korun..
Hani rüzgar deli deli estiğinde, gözlerime kumlar dolunca, ellerin vardı ya yüzümde gezinen... özledim ellerini... hani, alaca gecelerin en acımasızında usanmadan sabırl..