Çok kurnaz ama çok cahil. Çok cahil ama çok kurnaz. Nasıl olur da bu denli bilgisiz iken bu denli uzun süre yer alabilir eğitim yuvalarında? Nasıl sorusunun yanıtı nedir? Yanıtları ! Zaman ..
Yenilmek ya da yenmek değil, duvarının renginin solmaya başlaması mühimdi. Abajuru ne kadar eski ise soluğu da durmaya o derece yakın demekti. Her zaman gelmeyeceğini bildiği perisinin fuhuş batağı..
En düşük ayarda yanan kalorifer peteğinin içini cayır cayır yakmasını dilemek İstanbul'un hiçbir semtinde hem de hiçbirinde çeyrek gün boyunca trafiğin yoğun olmamasını beklemek kadar ütopikti...
Fıstık yeşili duvar ve önünde zarif'miş gibi duran bir kuğu. Ambalajı zedelenmiş ama hala açılamamış. Mimiksiz, hoşnutsuz ve tekdüze. Maliyeti kaç kuruş eder bir ekmeğin yanında? Ya da soğuktan don..
İçten içe hep özendi yaşayamadığı hayatlara hep nefret ediyormuş gibi yaparken. -Mutlu aile tablosu-ndaki tek bir fırça izi olmak için çok geçti artık. Vakit geçtikçe hayatın son kullanma tarihi de..
Yıllardır dumanı durmaksızın tüten bir şehirde bacaların üstünde uçan martılardan söz etme. Onları da söze katıp bizim gibi kirletme. Acıyorum ve biraz da tiksiniyorum. Bu şehirde ay bile e..
Ağlamak sadece gözlerindeki yaşların boşalmasına yarıyordu. Hiçbir sorun çözüm bulmuyordu. Ve hiçbir rahatlama yaşamıyordu. Sadece gözlerindeki fazla sıvının eksilmesini sağlıyordu. Hatta başı ağrı..
Herkes hayattan payına düşen acıyı alsa bu kötülüklerin hiçbiri olmazdı. Bu kadar üzüntü olmazdı. Eşitlik? Abartılı neşe çığlıkları atılmazdı çünkü bilinirdi sol yanındakinin acısı da bulaşıcı. Aba..
Pek çok şey zamanında yapılmalıymış. Okumaya 6-7 yaşlarında başlanılır. Sonra oy verme yaşı, askere gitme, işe koşma eve koşma. Evlenme, üreme.. Bu şekilde yaşama olayı istesen de istemes..
Ekmeğinin arasında biraz salça iki de zeytin Yokuştan aşağıya aksar adım iniyor. Yüzünde sevinç, adımlarında kin Varılması gereken ama yol alınmak istenmeyen yerler.. Süku..