Bilmem farkında mısınız? Hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyoruz. Bizim olmayan, bizim gibi düşünmeyen herkesin neredeyse canını okuyacağız. Konuşmalarımız şiddet dolu, davranışlar..
Benim Sevgili Ülkem; Evim gibi sığındığım, anam gibi sevdiğim, toprağına şiirler yazdığım, çeşmelerinden suyunu içtiğim, uğrunda ölümü göze aldığım, sevgisini yüreğimde büyüttüğüm, bire bin..
İsyan şiirleri büyüdükçe içimde, Sessiz olamıyorum dostum… Düşünüyorum yarınları, geleceği ve hayata bakan tarafımı, Aklıma kendim için yapacaklarım değil, ekmeksiz evler, s..
Eskiden yoksulluğu anlatan türkülerimiz vardı.”İnce ince bir kar yağar yoksulların üstüne.”diye başlayan. Yoksulluk vardı, sefalet vardı ama tüm bunlara rağmen ayakta dik duran değerleri de..
Mehmedim; Ben senin kahramanlık öykülerini dinleyerek büyüdüm. Yedi düvele karşı nasıl savaştığını tarih kitaplarından bilirim. O yedi düvel ki senin azametin ve kahramanlığ..
“Beni bir ben bilirim birde yaradan. Bana bir ben lazım birde anlayan.” Mevlana Hemen hepimiz ‘empati’ sözcüğünün anlamını, yüzeysel de olsa, biliriz hatta birbirimize “Biraz empati yapsan..
Hepimiz genellikle aldığımız kararlarımızın yaşamımızı nasıl değiştirdiğini, geleceğimizi nasıl etkilediğini görmüşüzdür. Aldığımız kararlar sonucunda her şey isteğimiz gibi gerçekleşirse çok cesur..
Bilmem farkında mısınız? Günümüzde güce ve güçlüye sırtını dayayanların hepsi başrol oyuncusu. Hepsi büyük oyuncu. Hem rol yapma konusunda, Hem oyunu kurup oynama ve oynatma konusunda… Herkes kendi..
Gençlik yılarımızda bizlere model olan insanlar vardı. Hamallık yaparlardı, inşaatlarda çalışırlardı, ekmeklerini helalinden taştan çıkartırlardı. Semt pazarının sonlarında en ucuzu..
Hani demiş ya şair, “biz şimdi ölsek; en fazla kahvede çaylar soğur…” diye. Fukara işçi ölümleri sıradan olduğundan, kimsenin çayını bile soğutmuyor kahvede. Çaylar içilirken seyred..