Almanya’da meydana gelen ve 9 yurttaşımızın yanarak ölmesine neden olan yangından sonra attığımız bu başlık çoğumuza abartılı gelecektir. Haklı olarak birileri yapmayın beyler, dört dengesizin yaptığ..
Uzun boylu, kara yağız bir Anadolu çocuğu. Yakışıklı, Eric Bana’nın Konya versiyonu gibi bir şey. Edebiyat öğretmenliği’nde okuyor. Severek gelmiş. İsteyerek, gönüllü erkan-ı harblerden..
Herkesin bir dileği vardı o ağaçtanRenkli, renkli hülyalar, Nur topundan bebekler, Bereketli topraklar, Hamarat gelinler, Emir eri damatlar, Daha neler neler, Ama kimseni..
Arafta buldu gözlerim seniVarlıkla yokluk arasındaki ince çizgideAkla kara arasında sevdi buseniBahtıma çizilmiş bunca rengin içinde Şimdi sen de yoksun, araf daElif gibi yapayal..
Farklı iklimlerden, Farklı renklerdenBir çift yürek birleşmiş Yine bir gün günlerden.Yüreğinin götürdüğü yere giderken biri.Ardınca takip etmiş onu hep yekdiğeriYaşam boyu sür..
Beni kalbime gömün...Sonsuzluk mekanı kalbime..Tabut kefen istemem.Kalbim en güzel makber... Beni kalbime gömün...Ayine-i samed mührüneAlayiş nümayiş istememBir sure, bir..
Hocam İçinSihirli bir değnek vardı sanki senin elindeBulunduğun ortamı dostluğa dönüştürenAcılar bal olurdu senin dilinde Buydu sırrı sanırımHer görüşten insanı bir araya getir..
Bir ses yükseldi o gün Kutlu Hira Dağı'ndanİşitti ruhum onu çağların arkasından Tutukluydu benliğim İblisin kafesindeOyalanırken gönlüm nefsimin hevesinde Parçalandı prangam o sesin ..
BeynimAzap aletim benimBaşımın içindekiSorularla boğuşanAn be an Sinirlerin ağındaÖrüldüğü binlerceGelgitlerin merkezi Şüphelerin harmanıKimim benNereden geliyo..
Nedir bizi ayıran Bunca diğer varlıktan Yaşamaya çalışanAltında yıldızlarınBaşımızı kaldırıp seyretmek mi onlarıDinlemek mi onların muhteşem ahenginiOysa düşünsene sen bir an <..