Telefonun ekranına baktığında, “o”nun adını okudu. İçindeki hasretin yüzüne vuran ateşi ile bir anda ne yapacağını şaşırdı. İşte “o” arıyordu…Eli titreyerek yes tuşuna dokundu, ne diyebilirdi için..
"Tüm bir olup bitene hayretle bakıyorum ben. Beş vakit ezan okunan, ramazanda iftar sofraları kurulan, pazarları ayinler eylenen, paskalyalarda yumurtalar boyanan, hamursuzlarda müslüman komşusuna ham..
Meryemin çıplak bedenine baktığında tanrıİsa yı doğuran tohum muydu aşkın adı. Üremeye açtı ağaçlarBeyazın ardında taze yeşilTiz çocuk çığlıkları. Bir aynadan bakmıştıGördüğü..
Dünden taşıdığın Defterinde satırlardı,Adımları öksüz gidişlerin. Avazı çıktığı kadar atmayacağım bu adımı diyen... Satırlarda denmişti Yüzüne denmeyen.Satırların yüzsüzY..
İyi denizci rüzgârı kendi yelkeninde tutandır…Hazır değildik belki açılmaya ama rüzgâr dinlemedi.Kendi yoluna devam etti… Adam yürüyüşünü dik tutarak parka doğru yöneldi. Bu parka kar..
Hep bir arada kalmışlığımız var. Hep bir o yan, ama ile başlayan da öteki yan… Doğrusu ne ki Ve de doğru ne Bilemedim… Kal diyemediğine git demeyi bile becermezken. ..
“Mühim değil” ne hoş bir laftır ne çok kabulleniş. Pek sever oldum ben uzun zamandır bu lafı. Çok kibarımdır o ayrıııı…. Ama kibarlığımı bir kenara bırakırsak aslında evet artık mühim değil ki ayağıma..
Duvarlarımın sessizliğindeHala bir fısıltı gibi ruhun.Katlanıldı sensizlikTüm gidivermelerin kararlı adımlarında.Sessizliğimde kendime fısıldadığım,Seni seviyorumların kimsesizliği..
Öylece kalakaldım, Sessizliğinde sesinin. Öylece bir ânda oldu Sensiz kokusuzluğum. Bir eşikti geçtiğim Kendi haykırışıma bakakaldı. Ölüverdim bir ân Kalbim a..
Sesizce süzüldü ışık odamdanEpeydir sendin rüyam o sıra.Nasılda kuruldunİçine gözlerimin.Çok acıdı gene canımO sarıl bana bakışın vardı yüzünde.Kapadım gözlerime seniÖylece..