Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Aralık '14

 
Kategori
Kültürler
 

Evreni kucaklayan Hz. Mevlana

Evreni kucaklayan  Hz. Mevlana
 

Her yıl 17- 26 Aralık günleri arasında Anadolu’muzun değişik kentlerinde ve özellikle Konya’da ve kimi zaman da İstanbul’da büyük törenlerle Hazreti Mevlana kutlanır. Bu kutlamalara Şebri Arus yani düğün gecesi adı verilir. Bu yıl Hz. Mevlana’nın 741 yıl dönümü çeşitli törenlerle anacağız. Bu törenlerde başta devlet erkânı olmak üzere uluslararası programlar düzenlenir. Hz. Mevlana’nın beğendiğim birçok sözlerinden biri:  

SEVGİDE GÜNEŞ GİBİ OL

DOSTLUK VE KARDEŞLİKTE 

AKARSU GİBİ OL

HATALARI ÖRTMEDE GECE GİBİ OL

TEV AZUDA TOPRAK GİBİ OL

ÖFKEDE ÖLÜ GİBİ OL

HER  NE OLURSAN OL

YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN

YA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL…

Mevlana’nın asıl adı Muhammed Celaleddin’dir. Hz. Mevlana tüm insanları kucaklayan büyük bir tasavvuf ve düşünce adamıdır. Aynı zamanda büyük bir şairdir. 26.000 beyit yazdığı söylenmektedir. Rumi takvime göre 1207 yılnda bugünkü Afganistan sınırları içinde bulunan Belh şehrinde doğmuş zamanın bilginleri arasında Sultanül-  Ulema ( bilginlerin  Sultanı ) olarak bilinen  Bahaeddin Veledin oğludur. Siyasi olaylardan dolayı ailesiyle birlikte Belh’ten ayrılmış İlk durakları Nişabur kenti olmuştu. Mevlana burarda henüz çocuk yaşta iken kendini tanıtmıştır. Daha sonra Bağdat’ta ve buradan da ailesiyle birlikte Hac için Mekke’ye gitmiş, daha sonra Anadolu Selçukluların en ihtişamlı dönemlerinde Anadolu’ya gelir. Ailesiyle birlikte Karaman’ gelir yerleşir.

Hz. Mevlana burada Gevher Hatunla evlenir. Sultan ve Alaaddin Çelebi adında iki oğlu olur. Daha sonra Selçuklu Sultanı Alâeddin Kelkubad tarafından ailesiyle birlikte Karaman’dan Konya’ya davet edilir. Ve Böylece Hz. Mevlana son nefesine kadar Konya’da kalır. Babasının vefatından sonra onun tüm müritleri Hz. Mevlana’nın etrafında toplanır. Burada müritlerine yol yordam ve dersler verir, daha doğrusu onları irşat eder. Konya’da İplikçi Medresesi’nde uzun   yıllar gelenlerle dolar, taşar, Mevlana binlerce insanın gönlünde derin izler bırakır. Mevlana’nın 1744 yılında Şems-i Tebrizİ ile tanışması hayatında büyük değişiklikler olur. Bu tanışma onun hayatında büyük bir dönüm noktası olur. Ancak Şems-i Tebriz-i 1247 de esrarengiz bir şekilde kaybolur. Mevlana bundan böyle inzivaya çekilir. Ve nihayet 17 Aralık 1273 günü hakka yürür. Ancak ölüm Mevlana için bir Şem-i Arus / bin düğün gecesidir… Hz. Mevlana hayatı için üç kelime ile tamamlar: 

HAMDIM, YANDIM, PİŞTİM” der…

İlahiyatçı Prof. Dr. Abdülhakim Yüce Mevlana ve Şem-İ Arus konusunda şunları söyler: “ Tasavvufta ruh ve nefs eğitimi adına önemli bir metot olan rabıta-i  bu gece münasebetiyle hatırlanmalı hatta kitlelere mal edilmeli. Ancak Hz. Mevlânâ gibi bütün insanlığa mal olmuş bir şahsiyet ve bütün insanlığı kucaklayan ilahi aşk, eğlenceye dönüştürülmemeli. Zira Şeb-i Arus  gibi bize Rabb’imizi, hepimizi bekleyen mukadder son ölümü ve ahreti hatırlatması gereken bir ibret günü de eğlenceye çevirirse, ibret alacağımız ölümü hatırlayacağımız günah ve sevaplarımızı düşünüp kendimizi hesaba çekeceğimiz gün ne olacak? Tabii ki ilahi okumak güzel şeydir ama bu asla eğlence havasında olmamalı. Sema bir vecd halidir. Kişinin Allah aşkıyla kendinden geçme olayıdır.”   

Hz. Mevlana’nın vefatının 741. Yılında saygıyla ve rahmetle anıyor, sözlerimi onun rubailerinden günümüz Türkçesiyle sadeleştiren Abdulbaki Gölpınarlı’ın Mevlana Celaleddin  Rubailer kitabından birkaç rubaisiyle paylaşmak istiyorum;

·Ölümsüz bir kalım, sonsuz bir mutluluk istiyorsan uyuma; sevgilinin aşk ateşiyle yan- yakıl, uyuma. Yüzlerce gece uyudun, ne elde ettiğini gördün, Allah için olsun, bu gece de tanyeri ağarıncaya dek uyuma.

Düşünme dal uykuya, çünkü düşünce Ayın yüzüne perdedir, perde…Gönül Ay’a benzer, gönül yer verme düşünceye; düşünüp taşınmayı at suya gitsin. ( 1 )

·-------------------------------------------

·Mevlana Celaleddin Rubailer, Abdülbaki Gölpınarlı,

·İnkılap yayınevi 2009-İstanbul

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..