Fransa'da "Gezi" Olayları!

Son günlerde basına yansıyan görüntü, "Paris yanıyor" cümlesiyle özletlenecek boyutta...Beş Cent'lik benzin zammı Paris'te hayatı felç etti adeta...

Türkiye, geçtiğimiz yıllarda Gezi olaylarını yaşadı...Doğrudan iktidarı devirmeye yönelik sokak eylemleri, Türkiye'ye yüksek maliyetler bırakarak sona erdi.

Fransa'nın Gezi'si de Fransa'ya pahalıya mal oluyor hiç şüphe yok!

Dünya medyasının Türkiye'nin Gezi'sine duyduğu ilginin binde birini Fransa'nın Gezisine duymadığı kesin...Taksim meydanından canlı yayın yapan uluslararası medya kuruluşları Paris'e uğramadılar henüz.

Bu durum, Batı'nın ikiyüzlülüğünün bir göstergesi elbette...Tıpkı, Mısır darbecisi Sisi'ye "diktatör" demeyip de Türkiyedeki seçilmiş Başkana demeleri gibi...

Tıpkı, Mısır'ın seçilmiş Başkanı Mursi'nin haksız ve hukuksuz şekilde hapiste kalmasına ses çıkarmayıp da PKK ile organik bağı defalarca ortaya çıkmış Selahaddin Demirtaş'a özgürlük istemeleri gibi...

Avrupa'nın bu ikiyüzlülüğünü görmeyen kalmadı; Türkiyenin Batı hayranı bakar körlerinden başka...

Yine de, Macar Yahudisi, beynelmilel kaos tüccarı Soros'un Türkiye, Ukranya gibi ülkelerden sonra neden Fransa'yı da hedef seçtiğini değerlendirmek lazım.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un ABD'ye meydan okuyan son tavrı kaos lobisinin düğmeye basmasına neden oldu.

Macron, biraz da Türkiye Başkanı'nın bağmıszı duruşundan etkilenerek, ABD'ye karşı "Avrupa Ordusu" kurmak gibi bir öneriyle çıkmıştı...

Bu çıkış Trump'ı çok öfkelendirmişti...Herkesi ceza kesmekle tehdit eden Trump, Macron'u da tehdit etmişti...İşte Fransa Gezi'si de bundan sonra başladı.

Türkiye'de bir kaç ağacın kesilmesi bahaneydi; Fransa da benzine gelen bir kaç kuruş zam bahane edildi... Bunların hiç bir önemi yok, çünkü bahaneler her zaman bulunabilir.

Ayrıca, Fransa'nın bütün Avrupa içinde farklı bir yeri vardır: İmparatorluk devrinde Osmanlı'nın müttefikidir... Kapütülasyonlar gibi imtiyaza sahiptiler.

Edebiyat ve kültür alanında da Fransızlarla kuvvetli etkileşimler olmuştur...Bizim Serveti Fünun Edebiyatımız nerdeyse tamamen Fransız etkisinde oluşmuştur.

Sosyal hayatımızda da "Alafranga=Fransız usülü" diye bir tabir girecek kadar, Fransız etkisi vardır.

Kanuni Sultan Süleyman'ın  Fransa'yı Alman baskısından kurtarması, Avurpa birliğini bozma adına da yapılmış bir girişimdi... Uzun yıllar boyunca da bunun faydası görüldü.

Aslında, bugün de böyle bir yakınlık Türkiye'nin yararına olacaktır. Ama o ayrı bir konu elbette.

Şunu söylemek istiyorum: Gezi olayları konsepti kaos planlarının Türkiye'den sonra Fransa gibi bir Avrupa ülkesinde tezgahlanması tesadüf değildir.

Hem Fransa'nın tarihi kimliği hem de Avrupa içinde Almanya'ya karşı güç odağı oluşu onu ABD'nin hedefi yapıyor.

Amerika, Almanya liderliğindeki Avrupanın kendi uydusu olmaya devam etmesini istiyor... Buna karşı koyabilecek tek ülke de Fransadır çünkü Almanya gibi Amerikanın "esiri" durumunda değildir.

Gezi prototipli sokak eylemlerinin Fransa'da Macron'u devirmesi beklenmiyor belki; ancak, dünyayı çekip çeviren güç odağı, Macron'a sıkı bir tokat vuracağa benziyor.

Bu da Amerika'ya yetecektir, şimdilik!