Gece Gelen Ölüm'ün yazarından Çıkmazdaki Kadın'a muhteşem yorum

Türkiye'nin polisiye roman yazan ilk bayan yazarı ve aynı zamanda değerli bir dost olan Sevgili Gonca ÇİFTÇİOĞULLAR'ndan kitabım hakkında böyle güzel yorumlar almak benim için son derece önemli ve çok değerli. Kalemi güçlü bir yazarın dilinden kitabım hakkındaki tespitlerini öğrenmek beni son derece onure etti. Gonca Hanımın romanım hakkındaki bu övgüleri ve olumlu tespitleri Çıkmazdaki Kadın'ı yazmaya karar vermekle ne kadar doğru bir iş yaptığımı gösterdi bana. Bu edebiyat yolculuğunda sürekli desteğini aldığım ve halen de desteğini gördüğüm sevgili Gonca Çiftçioğulları'na minnet ve şükranlarımı sunuyor, kendisine de bu zorlu yolda başarılar diliyorum. İşte "Gece Gelen Ölüm" romanının yazarı sevgili Gonca Çiftçioğulları'nın o güzel yorumu:

Bugün bir kitap yorumu da ben yapmak istedim. Değerli arkadaşım yazar-şair Şükrü Uyar'ın "Çıkmazdaki Kadın" isimli kitabını bir solukta okudum. Gerçekten çok etkileyici ve çok güzel bir kitap. Güçlü bir kaleme sahip olan Şükrü Uyar, bu kitabında yaşanmış bir hikayeyi anlatmış bize. Kahramanı bir kadın. Üstelik çıkmazda kalmış bir kadın. Kahramanımız İkbal yer yer sizi kızdıracak, kimi zaman da üzecek. Keşke böyle yapmasaydı, keşke böyle olmasaydı dediğiniz zamanlar olacak... Neyse daha fazla lafı uzatmaya gerek yok sanırım. Sizi fazla merakta bırakmadan hemen yorumumu paylaşıyorum. Sadece mutlaka okunması gereken kitaplardan biri olduğunu söyleyebilirim.

Yazar Şükrü Uyar'ın " Çıkmazdaki Kadın" kitabını ilk elime aldığımda gerçek, yaşanmış bir hikaye olduğunu biliyordum. Okurken etkileneceğimi düşünerek elime aldım zaten. Ama açıkcası bu kadar etkisinde kalacağımı da tahmin etmemiştim. Her yaşanmış hikaye, her acı öykü, kurgudan ibaret olan bir romandan daha çok etkiler daha çok izler bırakır okuyucusu üstünde. Çıkmazdaki kadın da işte böyle bir roman. Çok tanıdık, çok bildik bir öykü... Çünkü kahramanı içimizden biri. Belki de her gün çevremizde gördüğümüz, yanımızdan geçen belki de yakınımızda oturan biri. Belki de çok sık görüştüğümüz birisi. İşte o kadar tanıdık İkbal'in hikayesi. Okudukça üzülüyor hüzünleniyorsunuz. Artık çıksın bu çıkmazdan istiyorsunuz. Yer yer kızıyorsunuz bile. Ama okudukça İkbal'i seviyor içinde yaşadığı karmaşayı anlıyorsunuz. Bu yüzden ona kızmaktan vazgeçip üzülmeye başlıyor, sonra da takdir ediyorsunuz.

Yazar Şükrü uyar hiç bir şekilde kurgulamamış hikayeyi, kendinden hiç bir şey katmadan olduğu gibi vermiş. İkbal'in alın yazısına yani kaderine bir sözcük dahi ekleyememiş. Çünkü bu kaderin onun alın yazısı olduğunu, ne kadar kendince bir şeyler katmaya çalışsa da bu yazgıyı değiştiremeyeceğini bildiği için, oldukça akıcı bir dille olduğu gibi yansıtmış bize de. Oldukça güzel dikkat çekici ve etkileyici bir roman. okumanızı şiddetle tavsiye ederim. Çıkmazda olan bütün kadınlara belki bir yol gösterir umuduyla..

Gonca Çiftçioğulları