Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Aralık '13

 
Kategori
Sinema
 

Hollywood’un arka bahçesi: B-filmler

Hollywood’un arka bahçesi: B-filmler
 

B-film kapağı


Ticari girişimlerle birlikte sinema teknolojisi yapım, reklam ve dağıtım açısından ciddi ilerlemeler kaydetmesinin yanı sıra yapımlar için ayrılan ticari bütçeler izleyicide ve film eleştirmenlerinde doğal olarak beklenti farkı oluşturmaktadır. Bu durumun doğal bir sonucu olarak sinema jargonuna düşük bütçeli film ve yüksek bütçeli film kategorileri eklenme gerekliliği duyuldu. Söz konusu ayrım Hollywood’un altın çağındaki ‘’iki film birden’’ kuşağında ise ‘’a-film ve b-film’’ kategorizasyonuna evrildi.

B-film nedir sorusuna kesin bir tanımlama yapmak değişen dönem şartları ve farklı izleyici perspektifleri nedeniyle mümkün değildir. Çünkü altın dönemde b-film denildiğinde bir takım izleyicinin zihninde düşük bütçeli bilim-kurgu veya korku filmleri canlanırken farklı bir kesimde ise yüksek bütçeli filmlerden değersiz(?) western filmleri algısı oluşmaktaydı. Bu durum altın dönem sonrası iyice karmaşık bir hal almakta, belli bir kitleye göre b-film üst düzey zanaat ve estetik yaratıcılık eseri olarak görülürken farklı bir izleyici kitlesi tarafından cinsel şehveti istismar eden ucuz film olarak tasvir edilmekteydi. Bu nedenle söz konusu kavramsal karmaşanın içinden çıkabilmek için b-film tarihine kısaca bir göz atmak b-film kültürüne aşina olabilmek için kilit rol oynayacaktır.

B-film doğuyor!

1920’lerden televizyonların evlerde yaygınlaşması süreci olan 50’lere kadar olan süreçte sinema, Amerikan sosyal yaşamına yön veren en önemli sahalardan biriydi. Büyük firmaların kontrolünde olan sinema salonları izleyicilerin sinemada geçirdikleri vakti uzatmak amacıyla extra materyallerin katkısıyla çeşitli programlarlar oluşturmaktaydı. Örneğin film öncesinde haber yayını kesiti ve akabinde kısa metrajlı bir film veya bir çizgi film gösterilmekteydi. Fakat bu program içeriği ve hazırlanma süreci, düşük bütçeli ikinci bir film çekmekten daha masraflı olduğundan ‘’iki film birden’’ furyasının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Böylelikle sinema izleyicisi kendisini ana film öncesinde süresi 70 dakikadan uzun olmayan bir düşük bütçeli bir filmi izlerken buluyordu. 1920’lerin sonuna doğru söz konusu düşük bütçeli filmler, Hollywood’un altın çağının b-filmleri kategorisine dönüştü.

Hollywood’un Altın Çağında(1930-40’lar): B-film piyasasıbüyüyor!

5 büyük stüdyo(MGM,Paramount,20th Century, Fox,Warner Bros,RKO) b-film furyasına piyasadaki değişimin önüne geçmek gerekli çabayı gösterseler bile zamanla blok rezarvasyon sisteminin de etkisiyle piyasanın parçası oldular. 30’ların ortasına doğru iki film birden furyası Amerika’da gelenek haline dönüşünce büyük stüdyolar b-film ihtiyaçlarını karşılamak için bünyelerinde alt birimler oluşturdular ve birimlerin başlarına b-film üretimiyle piyasada kendine yer bulan Powerty Row stüdyolarının gözde isimlerini geçirdiler. Böylelikle Warner Bross’un b-film sektörüne katma değeri %12lerden %50lere kadar yükseldi.

Altın çağda, A filmler öncelikle 5 büyük stüdyonun sahibi olduğu ve iki film birden geleneğinin uygulanmadığı büyük sinemalarda gösterime girmekteydi. İlk gösterim süreci sona erdikten sonra diğer orta büyüklükteki salonlarda b-film eşliğinde yayınlanmaktaydı. Bu gibi orta ve küçük bağımsız sinema salonlarında programların büyük salonlara nazaran sıklıkla değişmesi zorunluluğu b-filmlere olan ihtiyacı artırdı. Bu ihtiyacı karşılamak adına Power Row stüdyoları süreleri b-film süresinden nispeten kısa ‘’quickie’’ler üretmeye başladılar. Gerek zaman(üretim için 4 gün yeterli oluyordu), gerekse bütçe konusunda Power Row stüdyolarına ciddi rahatlama yaratan quickie’ler programlara büyük ölçüde hizmet ettiler. Öte yandan bazı küçük salonlar için A film yayınlamak hayal olduğundan sürekli Powerty Row yapımlarından beslenmekteydiler.

Söz konusu dönemde b-filmlerin tanıtımı ve pazarlanması A kalite filmler kadar gösterişli olmuyordu. A kalite bir film tanıtımı açısından fragman, ekran görüntüleri ve gazete yorumları gibi tüm reklam kanallarına başvururken, b-filmler bu olanaklara sahip değildi. Sesli filmlere rağbetin artması üzerine yapım masrafları iyice artması bir takım stüdyoları ‘’programcı’’ yani a ve b-film arası bir siklette film üretmeye itti. Programcı filmlerin de endüstride kendisine yer bulmasıyla birlikte iki film birden furyasını sürdüren salonlar programları için farklı kalitelerde materyal imkanı bulmuş oldu.

1940’lara gelindiğinde yasal baskıların da etkisiyle blok rezarvasyon dönemi tarihe karışmış, stüdyo ve salonların en fazla 5 filmlik paket anlaşması yapılmasına izin verilmesinin üzerine stüdyolarının filmlerini pazarlaması için A kalite filmler üzerine daha fazla yoğunlaşması gerekliliği arttı. İki film birden geleneği devam ettiğinden b-filmler de bu gelişmeden nasibini aldı ve yapımcıları olan Powerty Row ve diğer küçük stüdyo firmalarının piyasadaki prestijine olumlu katkıda buldundu. Fakat bu durum maliyet oranları bakımından A ve B kalite filmler arasında karmaşa yaşanmasına sebep oldu. Çünkü böylelikle bazı b-filmler A kalite etiketiyle pazarlandı ve bazıları beklentinin üzerinde başarı elde edildi. Örneğin 1943’te yayınlanan RKO’nun Hitler’s Children adlı film 200.000 dolarlık maliyetine rağmen 3 milyon dolardan fazla yayın geliri sağlamıştı. Piyasadaki bu hareketlilik Powerty Row firmalarının ufkunu geliştirdi ve bağımsız yapımcılardan daha pahalı filmler çekebilmek adına birleştiler. Fakat zamanla piyasanın değişim göstermesi ve büyük stüdyoların politikalarına dayanamayıp tekrar dağılmak zorunda kaldılar.

Televizyon Dönemi(50’ler): Sonun Başlangıcı

Televizyonun evlere girip, kitlelerle tanışması üzerine sinemaya rağbetin nispeten azalması ve buna bağlı olarak stüdyoların azalan film üretimi iki film birden furyasının sonu demekti. Geçmişten birikimle birlikte stüdyolar iki film birden programlarında iki film için b-film kullanmak yerine eski yapımlarını kullanmaya yöneldiler. Televizyon kanallarının westernleri yayınlamaları ve yeni western yapımlara başlamalarıyla birlikte ilginin azaldığı b-film sektörüne ciddi darbe vurdu. Altın çağın sonuyla birlikte ikinci film dönemi biterken b-film alanı tanınmamış B sınıf aktörlerin oynadığı ve yeni yönetmenler için deneysel çalışma alanına dönüştü. Dönemin şartlarına ve kitlelerin endişelerine (örneğin Sovyetlerle nükleer savaş korkusu) hizmet eden konu ve içeriğiyle birlikte b-film bir süre daha ayakta durdu. 1950’lerde araba figürünün sinemada dominant hale gelmesiyle birlikte araba olgusunun ön planda tutulduğu b-filmler,  birçok yerel televizyon kanalı tarafından gece yarısı sinema kuşaklarında kullanıldı. Fakat artık b-filmler için eski şaşalı günler artık çok uzaktaydı.

Okul olarak B-Sinema

B-film ortaya çıktığı ilk günden itibaren profesyonellik düzeyine ulaşmaya çalışan oyuncu adaylarına ciddi olanaklar sağlamıştır. B-film John Wayne, Jack Nickolso gibi büyük sinema yıldızlarını yetiştirmiş ve tecrübe kazanmalarına yardımcı olmuştur. B-film Hollwood’a yeni oyuncular ve yıldızlar yetiştirmesinin yanı sıra kariyeri solmaya başlamış Vincent Price ve Karen Black gibi bir takım oyunculara ikinci bahar olanağı sağlamıştır.

 
Toplam blog
: 2
: 1283
Kayıt tarihi
: 01.12.13
 
 

Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi 2. Sınıf öğrencisiyim. Blogging ile lise yıllarımdan beri ..