İlk defa oy kullanacak genç arkadaşım…

Ben bir öğretmen olarak sizleri Türkiye’mizin aydınlık geleceği ve umudu olarak görmüşümdür.

Şunu biliyorum ki, gelecek yıllar sizinle şekillenecektir. Sizler ne kadar aydın olursanız ülkemiz o kadar aydınlanacaktır.

Sizler ne kadar mutlu olursanız ülkemiz o kadar mutlu olacaktır.

Siz sevgili gençlerimiz ülke yönetiminde ilk defa söz sahibi olacaksınız.

Her biriniz 18 yaşını doldurmanın ve oy kullanmanın heyecanı içerindesiniz.

Yıllar çabuk geçiyor, önünüzde daha çok oy kullanacak zamanınız mutlaka olacaktır.

Yalnız şunu unutmayın ki, bu gün 18 yaşındasınız. Kullanacağınız oy sizi 22 yaşına kadar taşıyacaktır.

22 yaşında ki bir gencin kendi ayakları üzerinde durması gerekmektedir.

Bu günkü Türkiye gerçeğinde her dört üniversite mezunundan ikisi işsizdir.

22 yaşında üniversiteyi bitirmiş genç olarak elinde diploman iş arayacaksın, Umutla, Heyecanla, ailenin gururu olmak isteyeceksin.

Bu gün kullanacağın oy senin dört yalını doğrudan etkilemekte ve diğer yıllarında belirlemektedir.

Genç Arkadaşım; oyunu kullanırken sadece kendi aklına güven.

Kendine sorular sor. Cevabını bulmaya çalış.

Önce yakın çevrene bir bak. İnsanların önceliği nedir diye? İş ve aş mı yoksa İstanbul’a yapılan hızlı tren mi? Bölünmüş yollarda kullanacak araban var mı? Havayollarının gelişmesi seni geliştirdi mi? İstanbul Boğaz Köprüsü sana hangi katkıyı sağladı. Örnekler çoğaltılabilir. Bunlar yapılması gereken ülke yatırımlarıdır. Sen ve ailen insan olarak bu gelişmenin neresindesin? Milli gelire bak. Kişi başı 15 bin dolar olarak açıklanan milli gelirden sen ve ailen yılda o parayı kazanıyor musunuz?  Mesele, dört kişilik bir ailenin ortalama 60 bin dolarının olması lazım. Yani Türk parası ile yaklaşık 162 bin liranızın olması gerekmektedir. Yani bu parayı ailece kazanmanız gerekiyor. İster tarımda çalışın, ister hayvancılıkla uğraşın, isterseniz kamuda veya özelde… Bu size gerçekçi geliyor mu?

Askerlik bile paralı ve parasız yapılıyorsa sana hangisi düşüyor düşündün mü hiç? İstanbul’a yapılan Marmaray seni köyünden ilçeye taşıyor mu? Boğazın altına yapılan üç katlı dev tünel senin hangi yaşamını kolaylaştırdı? Üniversiteyi kazandığında barınma ve yemek sorunun nasıl çözülüyor. Özel yurtlar da kalan öğrenciler ne kadar para harcıyor. Devlet bu sorunun neresin de? Çok mu zor öğrencilerin yurt sorununu çözmek? Şunu görmeniz gerekmektedir ki, devlet sizleri sadece askerliğiniz geldiğinde, vergi borcunuz olduğunda arayıp sormaktadır. Bunun dışında benim gencim, vatandaşım ne yapıyor? Ne ile geçiniyor, işi var mı, evlenebilmiş mi diye sordu mu? Vergilerimiz ile bizim payımıza ne düştü?

Sevgili Gençler; Kendi gerçeğinizi düşünerek sandığa gidin. Birilerini seçmek için değil, geleceğinize bir yatırım olarak oyunuzu görün. Senin oyun değerlidir. Çünkü yıllarını belirliyor. Geleceğini belirliyor.

Kullanacağın oy seni ve geleceğini hem ekonomik olarak hem de özgürlükler olarak ilgilendirmektedir. Avrupa gençliğinden geri kalman için hiçbir sebep geçerli sebep değildir. Senin gibi gençler bu devletten payını almalıdır.

Bakacaksın; senin için, ailen için, yakın çevren için kim ne düşünüyor, kim ne yapmış.

Sana senin ve çevren için yapılanlar mı anlatılıyor, yoksa Türkiye’nin büyük kentlerine yapılan hizmetler mi anlatılıyor.

 Annen baban hasta olduğunda en yakının da ki hastane de doktor ve imkânlar var mı? Eğer yoksa büyük kentlerde ki hastaneleri sana anlatmaları sadece hikâyedir. Başka yerler için değil senin için ne yapıldığına bakacaksın. Ve ne yapılacağına…

Anayasanın sana verdiği haklar sana verilmiş lütuf değildir. Senin gösteri hakkın, haksızlık karşısında sesini çıkarma özgürlüğün “biber gazı ile, polis copu” ile bastırılıyorsa hakkın ve hukukun çiğnenmiş demektir. Özgürlüğün olmadığı ülkelerde hiç kimse hakkını arayamaz. Bu ülkelerde “zenginlik Allah vergisi, fakirlik kader” olarak insanlara sunulmaktadır.

Genç Arkadaşım; unutmayın ki “aç karnına” hiçbir şey yapılmaz. Önce iş isteyeceksiniz. Bu sizin en doğal hakkınızdır. Ülke imkânları dâhilinde “adam kayırma, torpil” olmadan bilgi ve becerinle iş bulmak ve çalışmak senin hakkındır. Çünkü bu cumhuriyet aslında “kimsesizlerin kimsesidir.”

Yazılı ve görsel basınında ki yanlı ve taraflı haberleri, yorumları kaile almayın. Kendi akıl süzgecinizden geçirerek değerlendirmenizi yapın. Sizlerin yalan vaatlerle kandırılmasına izin vermeyin. Sandığa giderken bunca yıldır yapılanları ve yapılmayanları, kimlerin nerden nereye geldiğini, senin ve ailenin de nerden nereye geldiğini ölçerek, değerlendirerek oyunu kullan.

Düşündüğünüzü söylerken, oyunuzu kullanırken hiçbir şeyden ve hiç kimseden çekinmeyin. Sizler özgür bir ülkede yaşıyorsunuz. Anayasal hakkınızı kullanıyorsunuz.

Hiçbir baskı, hiç bir yalan vaat sizleri etkilemesin.

Genç Arkadaşım; bu mektubumu yanlış anlamayın. Şu partiye, bu partiye oyunuzu verin demiyorum. Sadece oyunuzun ne kadar değerli olduğunu anlatmak istedim. Bir büyüğünüz olarak, bir öğretmeniniz olarak buna ihtiyaç duydum.

Oy vicdandır, alınıp satılamaz. Bunu bildiğim için sizlere dilimim döndüğü kadar seçimin ve oyun önemini vurguladım.

Hepiniz Allah’a emanet olunuz.

Ali Galip AKYILDIRIM

Eğitimci/Yazar