Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Şubat '11

 
Kategori
İzmir
 

İzmir'de bir engele daha dur diyen karar

İzmir'de bir engele daha dur diyen karar
 

Bu sefer açılan dava eğitim engeliyle ilgili.

Haberi merak edenler buradan okuyabilirler. ( Okuyabilirler kelimesine tıklamanız yeterli olacaktır. )

Hani hep eğitimle aşarız her şeyi diyorlar ya. İnanmayın siz onlara haberi okuyunca Yiğit’in başına gelenlerin hiçte söylendiği gibi olmadığını göreceksiniz. Üstelik nice Yiğitler dünden eğitimsizliğe mahkûm edilmişken...

Yiğit’in haberini okurken dünü hatırladım ve bugüne baktım.

Hissettiklerimi yazmak bile istemiyorum ama şu an Yiğit’in yaşadıklarının dejavusundayım.

İstediğimiz sadece hayata tam katılım.

Ortalama insan için yapılan düzenlemelerinizin, ötelediklerinizin artık kurbanları olmak istemiyoruz.

Sakatlığımız evlerimizde kalsın istiyoruz.

Sokağa çıktığımız zaman her insan gibi insanca yaşamak istiyoruz.

Bizler dünün eksiklikleriyle kendimizi, ailemizi, yaşamı zorlayarak bugünlere gelmiş olabiliriz ama gençlerimiz hala bizim bıraktığımız yerde aynı savaşları veriyorsa ve aynı köhnemiş kurallara, bakışlara kurban gidiyorsa düşünmek lazım hem de iki kere düşünmek.

Gerinin eksikleri, ilerlemenin önünde hala zorlayıcıysa, kim kapatabilir bu ayıbı.

Sosyolojik, teknik, bürokratik bir durum diye işin içinden çıkmaya çalışanlar bu saydıkları durumların yaratanları olarak kendi paylarına düşen sorumluluklarının neresinde olduklarını düşünüyorlar acaba.

"Lisede fen bölümünde okudum. Laboratuar derslerinde yardım aldım, öğretmenlerim şekilleri anlayabileceğim şekilde anlattı. Yeterli imkânlar sağlandığı için çok başarılıydım. ÖSS’de görme engelli diğer öğrencilerin ortak girdiği sınava girdim. Yanıma küçük tahtamı aldım, okutman ve işaretleyici verdiler. Sınavda şekil içeren sorular çıkarılmıştı. Puanlar açıklanınca tercih formu elime geldi. Bazı üniversiteler, tıp fakülteleri gibi bölümleri, görme engelli ya da başka engelli öğrencilerin işaretlememesi gerektiğini belirtmişler. Fizik bölümünü istiyordum. Böyle bir engel olmayınca bunu tercih ettim. Eğer böyle bir ifade olsa bu bölümü tercih etmezdim. 1 yıl hazırlık okudum. Hazırlık bölümünde de öğretmenlerimiz bana yardımcı oldu ve başarılı olabildim."

Bana baştan söylenseydi tercihimi ona göre yapardım diyor arkadaşımız.

Oysa dünde ağabeylerine ablalarına baştan söylenmemişti. Son sınıfa gelindiğinde sen kaymakam olamazsın, çünkü ata binemezsin, sen kimyager olamazsın çünkü… sen mimar olamazsın çünkü…denilmişti. Erişim çünkülerini saymıyorum bile.

Artık çünküler duymak istemiyoruz diyen bu genç mahkemeye başvurmuş. Ya diyemeyenler, diyemeyecek olanlar?!...

Ailelerin onca emeği ile ve gençlerin geleceğe ait tercihleriyle başlanıp çünkülerle yarım kalan okulların, mesleklerin, yarım kalan hayatların, ideallerin, emeklerin hesaplarını kim verecek demiyoruz belki ama bugün hala o çünkülere kurban edilmenin hesabını sormak zorunda da bırakılmak istemiyoruz.

Dün bunları koruyan yaptırımı olan yasalar ve teknolojik çözümler yoktu belki ama bugün hem yasalar hem çözümler var. Hala diretiyor olmak hala yanlışın ardında yeni bir yanlışla durmak hayalleri yok saymak, yok etmek hangi zihniyetin ürünüdür?

Mahmut Yiğit gibi gençler bizler gibi susmayacak, hem yasalarla karşınıza çıkacak hem de çözümleriyle dur diyecek sizlere. Örnekler her gün çoğalacak Avrupa hukuk sistemine de pencere olacaklar, onlara da yön verecekler 2012’ye hala hazır olmayan yerel yönetimler, üniversiteler ve daha birçok kurum bunun ciddiyetinin hala farkında değillerse İzmir’de 2010 yılı içinde açılan erişim ve eğitim engelli önünde ki her iki davayı da yeniden gözden geçirsinler.

Çünkü 2012’den sonraki yaptırımlar bugün ki gibi yumuşak olmayacak. Ben yaptım oldu bakışlarıyla yapılan düzeltmelerde iğleşme adı altında kalacak. Onlarında standartları eksik kaldığı için onlarda yapılmış sayılmayacak. Henüz zaman varken kendinize gelin diyoruz ama bizi duymak istemeyenler, görmek istemeyenler, tecrit edenler o zaman iş işten geçince bilmem ne yapacaklar.

Yinede bizden söylemesi diyoruz.

Ve sevgili Yiğit seni tebrik ediyorum, bir İzmirli olarak yine bir ilke imza atanlardan olduğun içinde ayrıca gurur duyuyorum. Senden önceki ablaların ve ağabeylerinin de ellerinden alınmış hayatlarına biraz olsa da ilaç olduğun içinde sana onlar adına teşekkür ediyorum.

Bu yolda yürürken emin ol yalnız değilsin bugün seni tam anlamayanlar yarın biz ne yaptık diyecekler. Dik duruşun, onurlu mücadelen ve çözüm önerin hem bize hem de yurt dışına örnek oluşturacak bu yüzden seninle iki kere gurur duyuyorum…

Normal 0 21 false false false MicrosoftInternetExplorer4

Not: Burada yazılan tüm yazılarım elektronik imza ve zaman damgası güvencesi altında yasal hakları korunmaktadır. Hiçbir şekilde basılı ya da elektronik bir ortamda (CD, Internet vs.) kaynak gösterilse bile izin alınmadan kullanılamaz Ancak bu yazım kamu yararına olan bir yazı olduğu için kaynak gösterilerek alınabilinir.

 
Toplam blog
: 295
: 3718
Kayıt tarihi
: 01.10.06
 
 

Milliyet Bloğa nasıl geldim ve nasıl yerimi aldım bilmiyorum. Sanırım uzun yıllar okuduğum bölüml..