Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Nisan '14

 
Kategori
Fotoğraf
 

Kırıntı

Kırıntı
 

Iğdır 1940'tan bir görüntü.


CHP Muğla Milletvekili Tolga Çandar, “Iğdır Ovası'nın tamamını İsrailliler aldı''...


Bilenler bilir, ben insanları milliyetlerine, dinlerine, dillerine değil, 'fiillerine' bakarak 'ayırırım'.
İş'idir benim için belirleyici olan, kumaşının dikişi, yolunda gidişi. Yoksa 'gösterişi' hiç umurumda olmaz.


Geçen günlerde yapılan bir müzayedede elime bir takım fotoğraflar geçti.  Boyutları çok küçük, arkalarındaki yazılar da zor okunduğundan olsa gerek, pek itibar eden olmadı bu eski fotoğraflara.
1940 yılında Iğdır'da bir düğünde kayda geçen görüntüler, zaman tünelinde kaybolmadan da günümüze kadar gelebilmişler.


Açık arttırma sırasında kimsenin yüzüne bile bakmadığı bu fotoğraflar, belki de bir kağıt hurdacısının yolunu tutup, oradan da geri dönüşüm ile beyaz bir sayfa olup ruhlarını kaybedebilecekken, kaderin bir cilvesiyle benim 'geçici' sahipliğim altına giriverdiler.


İçlerinden seçtiğim yukarıdaki fotoğrafın sağ üst köşesinde gelinle damat görünürlerken, onlara doğru başlarındaki 'kipa'larıyla çocuklar ise, akan bir nehir izlenimi verecek şekilde sıralanmışlar.
Fotoğrafların arkalarındaki yazıları ise ancak uzun bir süre uğraştıktan sonra çözebildim;

 

17 - 5 - 940   IĞDIR


Bu yazıyı da sadece ve de sadece, bu ufak bilgi notunu tarihe düşebilmek için yazıyorum çünkü arama motorlarına 'Iğdır ve Yahudi' sözcüklerini birlikte yazınca yalnızca, günümüzde Iğdır Ovası'na İsrail Devleti'nin gösterdiği ilgi ile ilgili bilgi'ye ulaşmak söz konusu, ancak geçmişe dair bu konuda en ufak bir 'bilgi kırıntısı' bile yok.


Çeşitli ulusların masallarında sıkça tekrarlanan bir konudur. Kötü kalpli üvey anne, çocuklarını evden uzak yerlere götürür ve orada kaderlerine terkeder ki, sonsuz karanlıklarda kaybolup evlerine dönemesinler.


Grimm Kardeşlerin yazdığı 'masal'ın küçük kahramanları Hansel ve Gretel'den Hansel, bu planı önceden 'sezerek' önlemini alır.


Bir gece önceden yemeyip de cebinde sakladığı ekmeğin kırıntılarını kötü kalpli cadı onları kaybolmaları için yuvalarından uzaklara sürüklerken yola döker ve dönüşte de artık iyiden iyiye karanlık da çökmüş olmasına karşın, yine de evin yolunu ayışığından yararlanarak  bulabilir.


İşte ben bu ufak bilgi kırıntılarını, elinde belgesi olan herkesin mutlaka tarihe not etmesi gerektiği gibi, 'bir gün' doğru yolu bulmamıza yardımcı olabilecekleri inancıyla yazıya döküyorum.


Bir takım kötü kalpli insanlar bizleri özümüzden uzaklaştırmaya çalıştıkça belli mi olur bir gün gelir, şu an için pek de değer vermediğimiz detaylar belki de bizlere gideceğimiz yolu gösterirler...
 

 
Toplam blog
: 344
: 1122
Kayıt tarihi
: 22.07.09
 
 

Okur yazarım. Okur yazarlıktan kastım, okuduklarımı yazmamdır ki, bu yazılarımı genellikle 'kitap..