Musul Kürdistan’ın Başkenti mi oluyor?

Bu soru akıllara takıldıkça, Türkiye’nin Musul operasyonu dışında kalması bir anlam kazanıyor. Öyle ya dünyanın öbür ucundaki ülkeler, böylesi bir operasyonda yer alırken, biz neden yokuz?

Gelelim işin püf noktalarından birisine:

Önce operasyon güçlerinin üssü Katar olarak lanse edildi. Ancak Adana İncirlik üssünden de koalisyon güçlerinin uçakları gidip geliyor.

Hatırlarsanız; Türkiye İncirlik’i Koalisyona açtı, Suriye’de IŞİD ile savaşıyor, 2 Milyon Suriyeli mülteciyi kabul etti. Ancak Musul’u IŞİD’den kurtarma harekâtında hem müttefiki Amerika hem de Irak Yönetimi tarafından koalisyondan dışlandı?

Türkiye Cumhurbaşkanı, hükümeti ve muhalefeti ile bu karara sert tavır koydu. Çünkü sınırında asla bir Kürt Devleti istemiyoruz.

Suriye-Irak ve Türkiye üçgeninde bir Kürt Devleti kurulmasına asla izin vermeyeceğini kesin bir dille açıklıyoruz.

Aslında Amerika ve müttefiklerinin amacı Irak ve Suriye’nin parçalanarak bu coğrafyada yeni devletler kurulması olduğu da anlaşılıyor ve Türkiye Irak ile Suriye’nin parçalanmasına da ayni sertlikle karşı olduğunu vurguluyor.

Hani deniyordu ya, “ Türkiye büyük Ortadoğu projesinin (BOP) önemli aktörüdür” diye.

Hatta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da BOP’un eş başkanıdır” diye söyleniyordu ya şimdi ortaya çıkan çelişki ile bu durum nasıl izah edilecek?

Türkiye artık BOP’da sadece seyirci figürü olarak mı kalacak? Yoksa Cumhurbaşkanı’nın söylediği gibi hem cephede, hem masada mı olacak?

Amerika’nın uyguladığı Irak politikasından dışlanmasının amacı Kürt Devletinin kurulmasına Türkiye’nin sert tavır göstermesi mi?

Bırakın Obama Yönetimini muhtemel Amerika Başkanı Hillary Clinton da Bölge Kürt’lerine silah ve destek vereceklerini açıklamadı mı?

Bakın Irak Meclisi ve Başbakanı İbadi, “Türk askeri Irak topraklarından çıksın” diye bas bas bağırıyor, hakaretler, tehditler yağdırıyor.

Bu gücü nereden, kimden alıyor İbadi?

Güçlü müttefikimiz(!)Amerika’dan olmasın…

Başbakanı İbadi, “IŞİD ülkende güçlü bir devlet gibi kurulup Musul’u da ele geçirirken neredeydin, ordun neredeydi?”

Türkiye’nin hiç bir ülkenin topraklarında gözü yoktur. Bu kesindir.

Bilenler bilir, Birinci Körfez savaşında dönemin Amerika Başkanı merhum Bush Türkiye’yi Saddam devrilmeden önce Musul ve Kerkük’e girmesi önerisinde bulundu.

Dönemin Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal bu fikre çok sıcak baktı ama başta dönemin Başbakanı Yıldırım Akbulut olmak üzere Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay, Dışişleri Bakanı Ali Bozer ve Milli Savunma Bakanı merhum Safa Giray şiddetle bu fikre de Özal’a da karşı çıktılar.

Hatta Bozer, Giray ve Torumtay görevlerinden istifa ettiler.

Bu tavır Özal’a da geri adım attırdı ve Türkiye Musul ve Kerkük petrolü ve doğalgazının cazibesine rağmen Irak’a girmedi.

Bölgenin en güçlü ve istikrarlı ülkesi olan Türkiye Irak ve Suriye ile bin kilometreden fazla bir sınıra sahip. Ama dünyanın öbür ucundaki ülke gelip, Musul operasyonuna katılıyor. Biz yokuz!

Türkiye, Körfez savaşında Irak’tan gelen sığınmacılara günümüzde ise Milyarlarca dolar bütçe yüküne rağmen Suriye’den kaçan sığınmacılara da kapısını açan insani değerleri en yüksek ülke.

Türkiye bölgede bu denli etkin iken Irak’ın tepkisi ve Amerika’nın da bu tepkiye destek vermesi ile Musul harekâtından dışlanması gösteriyor ki Irak ve Suriye’den alınacak topraklarla sınırımızda bir Kürt devleti kurulacak.

Yedi düvel denir ya, 30’a yakın ülke bu harekâta katılırken bölgenin en çok etkilenen Türkiye işte bu yüzden Musul’u kurtarma harekâtından dışlanıyor.

Petrol sen nelere kadirsin!