Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Kasım '17

 
Kategori
Güncel
 

O Anda Anıtkabir Avlusunda Biz de Vardık. Ve Bu On Kasımda da...

O Anda Anıtkabir Avlusunda Biz de Vardık. Ve Bu On Kasımda da...
 

26 Ağustos 2014 - Anıtkabir Avlusu


Tarih 26 Ağustos 2014. Türk Kurtuluş ve Bağımsızlık Savaşının en büyük dönüm noktalarından "Başkomutanlık Meydan Muharebesinin" kazanılışının 92. yıl dönümü. Ordulara ilk hedefin Akdeniz olduğunun bildirilmesinden hemen öncesi... Emperyalist düşmanlara ve onların silahlı kuvvetlerine  indirilecek son darbenin ilk anlarının yıl dönümü.
Çankaya ve Yenimahalle Belediyeleri ve Anıtkabir Komutanlığının destekleriyle.
Bu kutlu savaşın dahi lideri Atatürk'ü anma ve unutulmazlığını ortaya koyma çabasındaki bir avuç insan varlarını yoklarını ortaya dökmüş, bir etkinlik çabasındalar.
Hava güneşli.
Bilenler bilir. Ankara'nın Ağustos sıcağının nasıl kavurucu olduğunu.
O gün Ankara tarihinin en sıcak günlerinden biri.
Güneşin alnında sıcaklık 50'li dereceler civarında.
 


Anıtkabir avlusu genç, yaşlı, kadın erkek... Atatürk sevdalılarıyla dolu.
Ve hepsi siyah giyimli.
Güneş, avlunun mermerlerini kavuruyor.
Yukarıdan yakıcı güneş, yerden avlu mermerlerinin sıcaklığı, bir an bile o ortamda kalabilmeyi olanaksız hale getiriyor.
Ancak hiç kimsenin bir şikayeti yok.
Herkes güleç yüzlü, herkes heyecanlı, herkes mutlu...
Sabahın dokuzundan akşamın beşine...
Herkesin dikileceği nokta milimetrik hesaplanmış. Herkes bulunacağı noktanın küçük numara plakası elinde, tek tek yerine yerleştirilmeyi bekliyor.
Çekim, güneş ışığının en güzel görüntünün alınmasına olanak sağlayacağı, gölgelerin en kısa olduğu ana göre planlanmış.
O anda hepimizin yerlerimizi almış olmamız ve çekim ekibinin helikopterden vakit kaybetmeksizin kayıtları yapması gerekiyor.
Guinnes rekorlarının denetim ekibi emin olmak istiyor.
Her birimizi tek tek bir kaç kez sayarak yerlerimize gönderiyorlar.
Güneşin yakıcı sıcağı altında hiç kimse yakınmadan, aceleci davranmadan, neşeyle, güle oynaya görüntü verecekleri noktalara gönderilmeyi bekliyorlar. Ve süreç öyle yavaş ki...
 


Sonunda herkes yerini alıyor. Helikopter havalanıyor. Hoparlörlerden 10. yıl marşı, İzmir marşı yükseliyor Ankara'nın semalarından uzayın sonsuzluklarına...
Foto sanatçısı Cumhur Aygün, mikrofonuyla, yukarıdan izlediği ve kaydettiği görüntünün güzelliğini anlatıyor bir yandan.  
Gülümseyen yüzler yanaklardan süzülen gözyaşlarıyla parıldıyor.
Ellerimizle kalp işareti yapıyoruz hep beraber.
Dünyanın en büyük kalpli ve en güzel yüzlü insanının portresini armağan ediyoruz Atatürk'ümüze...
Kendisini bir kez daha Guinnes rekorlarının unutulmazları arasına kaydediyoruz.
Her birimiz bu gururun altıbinde birer hissesinin sahipleri olarak minnet ve şükran borçlarımızı ödemenin yeni fırsatlarını kollamak üzere evlerimizin yolunu tutuyoruz.
Ve bu On Kasım'da da Anıtkabir'de olmak üzere...
Unutmayacağız seni eşsiz deha, büyük Atatürk... Ve unutturmayacağız.

 
Toplam blog
: 432
: 2964
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

Mülkiye mezunuyum. Emekli müfettişim. Ankara'da yaşıyorum. S'oligarşi isimli kitabı yazdım. Kitap..