Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

ismail hakkı özsarı

http://blog.milliyet.com.tr/ihozsari

12 Ocak '17

 
Kategori
Eğitim
 

Ödül yok ceza yok geribildirim var

Ödül yok ceza yok geribildirim var
 

alıntıdır


İnsanı umursayan, canlıları kaile alan, yaşamın bütünselliğini ve doğallığını savunan bir kültürdür Kızılderili kültürü.

Para ve güç tutkusu peşinde koşan Beyaz Adam’ın acımasızca yok ettiği kültüre ithaf edilen bir kitap, çocuk eğitimi konusunda çok yararlı bilgiler sunan, bir Kızılderili kabilesi olan Çeroki kültürünü anlatan önemli bir eser.

Sözünü ettiğim yapıt, FORREST CARTER’ın “KÜÇÜK AĞAÇ’IN EĞİTİMİ” adlı kitabıdır.

Küçük yaşta anne-babasız kalan Kızılderili çocuk büyük babasının yanına yerleşir. Büyük baba dağda tek başına yaban hayatı yaşamaktadır.  Geçimini de viski yapıp şehirde satarak sağlamaktadır.

Yanına aldığı torununa hem büyük babalık hem de öğretmenlik yapar. Dağda yiyeceği nasıl temin edeceğini, yaban hayvanlara karşı nasıl korunacağını, viskinin nasıl yapılacağını öğretir.

Çocuk belirli bir yaşa gelince viski yapılan kazanların temizliğini kendisinin yapması için izin ister. Dedesi isteğini kabul eder. Çocuk da kazanları temizler. Kazanlar gerçekten çok güzel temizlenmiştir. Bunun üzerine Kızılderili dede torununa, “AFERİN ÇOK GÜZEL TEMİZLEMİŞSİN YA DA ŞURASI KİRLİ KALMIŞ” gibi sözler etmez. Şöyle der: “BAK KÜÇÜKAĞAÇ KAZANLAR TEMİZ OLURSA KÖTÜ KOKMAZ. KÖTÜ KOKMAYINCA DA VİZKİLERİ DAHA ÇABUK VE DAHA ÇOK PARAYA SATARIZ. BÖYLECE ÇOK KAZANMIŞ OLURUZ.”

İşte eğitimde geribildirim budur. Yani ne yaparsan, nasıl sonuç alırsın.

Sevgili okurlarım, çocuk yetiştirirken de dış odaklı övgü, ödül, ceza, rekabet gibi kavramları kullanırsanız, o çocuk kendisi için değil başkaları için yaşamayı öğrenir. Çocukta oturmuş bir karakter oluşturamazsınız. Çocuk hep şurada takılı kalır. “ELALEM NE DER” “İNSANLAR BENİM İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR ACABA”

Çocuğun yaptıkları hakkında bir yargıda bulunmamanız gerekir. Mesela çocuğunuz bir el işi yapmış diyelim, size gösteriyor ve ağzınızdan çıkacakları merakla bekliyor. Eğer siz güzel olmuş derseniz bir yargıda bulunmuş olursunuz. Ona verilecek yanıt “sen nasıl buluyorsun” olmalı. Önce o bir değerlendirme yapsın.

Çocuğunuzun sizin tarafınızdan beğenilmeye ve onaylanmaya ihtiyacı olduğunu anlıyorum. Çünkü doğal olarak her insanın onaylanmaya gereksinimi vardır. Ancak gerekli gereksiz onaylamak çocuğunuzu ilgi tutsağı onay bağımlısı haline getirebilir. Sizin yapacağınız, çocuğunuzu ve onun yaptıklarını fark etmek olmalıdır.

Mesela Zeynep odasını toplamış. Şunu demeyin, “Zeynep aferin odanı çok güzel toplamışsın.” Odasını toplamak zaten Zeynep’in yapması gereken bir iş. Onun görevi. Ya ne diyelim diyecek olursanız size şunu önerebilirim: “Zeynep odanı toplamışsın gördüm. “

İnsanları, özellikle de çocukları yargılamak hoş bir davranış değildir. İnsanlar kendileri talep etmedikleri sürece onları asla yargılamayın.

Sevgili anne babalar, çocuklarınız şu sözleri söylemekten mümkün olduğunca kaçının:

“GÜZEL KIZIM, YAKIŞIKLI OĞLUM, ZEKİ ÇOCUĞUM”

İnsan sürekli güzel, sürekli yakışıklı olamaz.

“SENİNLE GURUR DUYUYORUM” demeyin. Bir çocuğun görevi anne babayı gururlandırmak değildir. Aksi halde çocuk anne babasını gururlandıracak diye kendi hayatını yaşayamıyor.

İnsanların hiçbir duygusu başkalarına bağlı olmamalı. Başkalarını üzmemek adına yapmak istediklerinizden vazgeçmek doğru değildir.

 
Toplam blog
: 291
: 1113
Kayıt tarihi
: 12.07.12
 
 

Emekli öğretmenim. Kitap okumayı ve düşüncelerimi paylaşmayı çok severim. Tarih özel ilgi alanımd..