Seyir Defteri
Siz de Milliyet Blog hakkındaki duygu ve düşüncelerinizi, yorum ve önerilerinizi paylaşın!
Milli yazarlarımıza halk için bişeyler yapanlar iyi ki varsınız, milliyet blog amacına kurulmuş en güzel bir bölüm olsa gerek.
Eski yılın son ayının ilk günlerinde yeni yılın aydınlık geçmesini diler sizlerin de bu aydınlanmaya hazırlıklı olmanızı temenni ederim. İlginç mi geldi? "Şaşırmadan ufku genişlemez insanın." der atalarımız. Bilin istedim. 3 Aralık 2018 - 21.50
Değerli Yazarlar, Biliniz ki, sizlere yazılan (çoğu) yorumlar, sizi ve yazılarınızı onaylamak, alkışlamak için değildir. Gerçeğinde bir konuda yorum yapmak, yazandan daha fazla bilgi seviyesi gerektirmektedir. yazdığımız (kimi) yorumlar : Belli bir yaşı, eğitim-öğretim çizgisini geçmiş yazarlarca, ya yayına alınmamakta, ya da alınanlar cevapsız bırakılmaktadır. Değerli yazarlar! yayınlamadığınız yorumlar, haklı bir gerekçeye dayanıyorsa, bunu gerekçesi ile birlikte açıklamanız; değilse, "yorum" seçeneğinizi iptal ederek, okuyanlarınıza-yorumlayanlarınıza, 'boş yere emek harcatmamak' anlayışı ile saygı göstermenizdir. Bilgi toplumu olabilmek, okumak, araştırmak ve tartışmakla mümkündür. Yazdığı içeriğin arkasında duramayanlar, iddialı içeriklerle uğraşmamalıdır.
Araştırmanın ve yazmanın günden güne değerini kaybettiği Türkiye 'de derdini satırlara dökenlere milliyet gibi önde gelen bir kuruluş tarafından sağlanan bu fırsat örnek gösterilecek nitelikte.
Bilgi toplumu olmanın yolu, okumayı ve tartışmayı özendirmekten geçtiği bilinmesine rağmen, düzeni kuran ve nimetlerinden istifade edenler, gerçeğinde ne halkın (dilediğini) serbestçe okumasını, ne de okuduklarını ama'sız tartışmasını istememektedirler. Cumhuriyet rejimi (görünürde) bir halk egemenliği olmasına rağmen, ortada ciddi manada ne halk egemenliği vardır, ne de halkın iradesi doğrultusunda bir yönetim şekli. Halkın kurmadığı, değerlerinin içerisinde olmadığı bir sistemin adına herşey diyebilirsin ancak, "Halkın egemenliği" diyemezsiniz. Düşünmenin ve düşünerek üretilenlerin yazılmasının örtülü de olsa sansürlendirdiği ülkeler, bugün de yarın da sömürge toplumlarıdır. Fikri zeminde "ama" sız bir tartışma yoksa, gelişme de yoktur.
Şimdi vakit; sabaha kumru sesiyle uyanma, ardından, kocaman bir gülümsemeyle güne başlama ve hiç telaşsız(!) devam etme,“bugün ne yapsam” diyerek; aklında kalan, günlerdir, belki haftalar, hatta aylardır yapamadığın işlerin bir ucundan tutma, az sonra da tuttuğun işin ucunu, “aman boşverrr, bugün yetişmese de olur, ne de olsa yarın var” diyerek bırakma ve “yoruldum” diyerek kendi kendimi şımartma; güzel güne, günlerin güzeline; her gün yeniden yeniden başlama, “Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı, yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin, hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil, ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için, yaşamak yani ağır bastığından./ N.H” diyerek; “yaşamak” vakti (: Merhaba!.. not: Emekli oldum.
Sayın Erdal Ceyhan'a Tanrı'dan rahmet, ailesine, sevenlerine sabır ve başsağlığı diliyorum.
Merhaba, bugün 14.30 da Hemşireler haftası dolayısıyla İst-Haydarpaşa Numune hst konferans salonunda başlayacak etkinlik kapsamında 15.30-16.15 arasında Profesyonel Koçluk, Danışmanlık ve Mentörlük başlığında, Başarılı Olmak, Beklentiler Öncelikler Önemliler, Kuşak Çatışmaları konularında sunum yapacağım. Ola ki aynı saatlerde yolu oradan geçenleri katılıma bekliyorum.. Sevgiler GSM '0 539 914 85 80'
Yasaksız ve çatışmasız bir devlette yaşamak dileğiyle, işçilerin 1 mayıs çalışma bayramını kutluyorum...
Yasaksız ve çatışmasız bir devlette yaşamak dileğiyle...