Siz Barzani Olsanız, Korkar mısınız?

25 Eylül 2017 tarihinde Kuzey Irak Kürt bölgesinde “bağımsızlık referandumu” yapılacak.

Göstermelik karşı çıkma söylemlerine karşın bilinmektedir ki ABD bağımsız Kürt devletine karşı değil. Hatta yine çok iyi bilinmektedir ki bugün artık bir bağımsız Kürt devleti referandumu aşamasına gelinebilmişse, bu tamamen ABD’nin izleye geldiği bölge politikasının bir sonucudur.

Referandumun altyapısı birinci Körfez savaşından bu yana itinayla ve sabırla ABD tarafından hazırlanmıştır.

İsrail’in bölgede ABD himayesinde bir bağımsız Kürt devleti kurulmasına ilişkin arzuları da sır değil. Bunu en yüksek perdeden dillendirmekten çekinmiyorlar.[1]

Referandum gününün yaklaşmasıyla birlikte referandum karşıtı söylemlerde bir artış gözleniyor. İran ve Türkiye’den art arda açıklamalar yapılmaya başlandı.

İran ve Türkiye’den gelen Referandum karşıtı açıklamalar Barzani’nin geri adım atmasını, referandumdan vazgeçmesini sağlayacak yeterlilikte görünmüyor.

İran’ın, “Evet çıkarsa sınır kapımızı kapatırız” şeklindeki açıklaması medyamızda “rest çekme”[2] olarak adlandırılıyor. Oysa bu “restin” en küçük bir caydırıcılığının olamayacağı herkesin malumudur.

Son günlerde Türkiye’den de yüksek sesli ancak içeriği net olmayan açıklamaların dozu arttı.

27 Eylül’de yapılması gereken “MGK toplantısının referandumun 3 gün öncesine alındığı ve bu MGK kararı sonrasında tavrımızın net olarak görüleceği”[3] duyuruldu.  

Ve dün Irak sınırımızda zırhlı araçlar ve tanklarla bir tatbikat yapıldığı bildirildi. Tatbikat bugünkü Hürriyet gazetesinde “Akıllı Ol Tatbikatı” başlığıyla haberleştirildi. Ancak başlığın altındaki alt başlıkta ise “öncelik ekonomik önlemlerde” şeklindeki ikinci başlık[4], her ne kadar tanklarla tatbikat yapılıyor olsa da askeri önlemlerin öncelikli olmadığının altının çizilerek Barzani’nin yüreğine su serpildiği açık seçik ortaya konuyordu.

Esasen bu referandumun yapılacağının Barzani’nin ağzından açıklandığı tarihten bu yana yaklaşık 2 yıl geçti.[5] Bu süre içinde son birkaç hafta içinde karşılaştığımız türden herhangi bir referandum karşıtı resmi açıklama yapılmadı. Hatta bu süre içinde Barzani ülkemize ziyaretler gerçekleştirdi ve hatta bu ziyaretlerden birinde Barzani’nin referandumuna konu bölgenin[6] bayraklarına bayrağımızla eşitmiş muamelesi dahi yapıldı.

“Referandum savaş sebebi sayılmalıdır” şeklindeki[7] açıklaması, Sn. Bahçeli’nin, savaşların devletler arasında olabileceği gerçeğini bilmemesi mümkün olmadığına göre, bağımsız Kürt devletini örtülü olarak tanıma anlamına geldiği de açıktır.

Tüm bunlar ortadayken yapılan bu  açıklamaların Barzani’yi referandum kararından caydırması söz konusu olabilir mi?

Barzani’nin yerinde siz olsanız, bu açıklamalardan sonra korkup referandumu iptal eder misiniz?

Hayır.

Zaten Barzani de öyle korkmuş gibi durmuyor. Referandumu yapacak.

Hatta tüm bu göstermelik karşı çıkışların bir işlevi daha var, o da referandumda “evet” oylarını artırmak.

Kim bilir belki de esas amaçla söylem birbirinin zıddı ve zevahiri kurtarmak için sadece rol kesiliyor da haberimiz yok…

Kenan IŞIK