Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Mart '13

 
Kategori
Dünya
 

Türkiye Malezya olur mu? oldu mu?

Türkiye Malezya olur mu? oldu mu?
 

Malezyadan bir enstantane


Uzun zamandır Türkiyenin sosyolojisine ilgi duyanların sorduğu sorulardan biri "Türkiye Malezya olur mu?" yanına bende oldu mu? Sorusunu ekledim. Malezya'yı "öcü" yapıp Türkiye'yi o "öcü"ye benzetmeye çalışmak ne kadar doğru?

28,6 milyonluk Malezya nüfusunun yüzde 61,3'ünü Müslümanlar, yüzde 19,8'ini Budistler, yüzde 9,2'sini Hıristiyanlar, geri kalanını da Hindu ve diğer dinlere mensup kişiler oluşturuyor. Farklı etnik ve dini gruplara rağmen kimsenin kimseye karıştığı yok, ülkeye huzur hâkim şimdilik. Eğitimde veya resmi ve özel işyerlerinde kimse kıyafetinden dolayı farklı davranış görmüyor.

Kısacası Malezya, bu ve benzeri özgürlükler konusunda Türkiye'den daha iyi bir noktada. Detaylar aslında çok ama. Konu ülkenin ekonomik sıçraması, Malezya, yerli üretimi öne çıkarıp ihracata dayalı ekonomik kalkınmasıyla dikkat çekmektedir. Ülke, önemli oranda dış ticaret fazlası veriyor, cari açık sorunu diye bir şey yok, aksine fazlası (GSYH'nın yüzde 11,5'i) var.

Milli geliri, yüzde 5,1'lik büyümeyle 2011 yılında 204,2 milyar dolar olmuş. Dış ticaret hacmi, milli gelirin iki katından daha fazla. Ve bu, çok az ülkenin elde edebildiği bir başarı. İhracat, 227 milyar dolar ve tek başına milli geliri aşıyor. İthalatsa 187,7 milyar dolar. Resmi döviz rezervleri 10 aylık ithalatını karşılayacak seviyede. 2011 yılı için işsizlik yüzde 3,1, yani teknik olarak yok. Enflasyon da yüzde 3,2. Türkiye'nin dörtte biri kadar ekonomik büyüklüğe sahip, fakat yaptığı dış ticaret bizimkinden daha fazla. Ayrıca 2011'de bize 1,567 milyar dolarlık mal satarken bizim ona sattığımız 182 milyon dolarda kalmış.

1970'te GSYH içinde tarım yüzde 33,6'lık paya sahipken 2011'de bu rakam yüzde 7,3'e düşmüş. Madenciliğin payı aynı dönemde yüzde 7,2'den yüzde 6,3'e gerilemiş. Ve en önemlisi, imalat sanayi yüzde 12,8 paya sahipken bugün yüzde 27,5'e ulaşmış. Hizmetlerse 42,6'dan yüzde 58,6'ya çıkmış. İhracatta öne çıkan sektör, elektronik, İhracatın yüzde 40'ı bu sektörden. Ancak kendi markalarını çıkarma konusunda sıkıntıları söz konusu.

Malezya'nın özellikle ihracat ve üretim göstergeleri bizi ve tüm dünyayı şaşırtıyor. Bu bağlamda "Keşke Türkiye de Malezya gibi olsa" deniliyor. Türkiyenin uzun yıllardan beri göremediği bir durum bu. Dış ticaret açığı, cari açık hep sorunumuz oldu, olmaya da devam ediyor.

Stratejik açıdan, Türkiye bölgesinde kilit bir ülke olduğu gibi Malezya da Güneydoğu Asya'da çok önemli bir konuma sahip. Malezya'nın Türkiye üzerinden Avrupa'ya, Türkiye'nin de Malezya üzerinden Uzak Asya'ya ulaşması mümkün görünüyor. Bu Ülke ile aramızda köklü bağlar var. Fakat ne yazık ki, ekonomik ilişkilerimiz istenilen seviyede değil.

Malezya Uluslararası Ticaret ve Sanayi Bakanı, Türkiye-Malezya ilişkileri için "Türkiye büyük bir ülke ve parlak bir geleceği var." Ve ayrıca "Türkiye'nin çok iyi orta ölçekli şirketleri, çok güçlü bir sanayisi var. Sizden gelecek yatırımları önemsiyoruz. Ayrıca üçüncü ülkelerde ortak projeler de üstlenebiliriz. Özellikle inşaatta. Ayrıca faizsiz bankacılıkta, helal gıda üretiminde ortaklık yapabiliriz." diyor. Türk ürünlerinin kaliteli ve göz alıcı olduğunu belirten Bakan, Türkiye'nin aleyhine olan dış ticaretteki dengesizlik için de, "İş konseylerimizi verimli çalıştırabilirsek inanıyorum ki bu sorun ortadan kalkar." İfadesini kullandı.

Malezya ekonomi yetkilileri, dünya "helal ürün" pazarının 3 trilyon dolara ulaştığını belirtiyor, "İki ülke şirketleri bu alanda önemli işbirlikleri kurabilir." diyorlar. Malezya şirketlerinin hızla yurtdışına açıldığını, bunlar arasında Türkiye'ye gelenler yatırımların en önemlisi, Malezyalı yatırım fonu Khazanah'ın Acıbadem Hastanesi'nin yüzde 75'ini satın alması. Türkiye'den de, bölgedeki ve Malezya'daki potansiyeli görüp harekete geçen ilk büyük yatırımcı Evyap olmuş, yani, geç de olsa ilişkilerde bir hareketlenme söz konusu.

Kuala Lumpur'daki pazar yerinde, iftar için alışverişe çıkan Malezyalı kadınların en çok rağbet ettiği tezgâhlardaki rengârenk eşarplar. Kraliçe'nin de türban taktığı Malezya'da, kadınların bu eşarpları nasıl kullandığını tahmin etmek zor değil. Malezya’daki sosyal sorunların temelinde ülkenin çok kültürlü yapısı yatıyor. Müslümanlarla Müslüman olmayanlar, aynı ülke sınırları içinde iki farklı hayat sürüyor.

Nüfusun yüzde 60'ı Müslüman, Malezya'nın 25 milyonluk nüfusunun yüzde 60'ı Müslüman. Ancak nüfusun, azımsanamayacak kadar önemli bir bölümünü, yüzde 40'ını da Budist, Hıristiyan, Hindu ve diğer gayrimüslim gruplar oluşturuyor.

Müslümanlar, evlilik, boşanma, miras hukuku gibi alanlarda şeriat hükümlerine tabi. Şeriat mahkemelerinde yargılanıyor, oruç bozunca para cezası ödüyorlar. Müslüman olmayan geniş "azınlık" ise şeriat kurallarının yavaş yavaş kendi hayatlarına da sızmasından endişe ediyor. Bu da bizdeki seküler yaşamın özgürlük alanının daraltacağı kaygısı yaşanıyor.

Ülkemizde yeni Anayasa çalışmalarının tamamlanması eşiğinde "Türkiye Malezya olur mu", ya da “oldu mu?” sorularını size yöneltiyorum. Çünkü yeni Anayasa hazırlığında en temel konusu türban. Ve Malezya örneği gündeme cuk diye oturuyor. Malezya’da türbanın üniversite ve kamu alanında serbest bırakılmasından sonra siyasal İslam’ın inanılmaz bir hızla ülkeye yayıldığı ve diğer kesimlere bir baskı unsuru olduğu iddiaları yoğunlaştığı gerçeği ortada.Kimileri ise Türkiye’nin Malezya’dan sonra ikinci ılımlı İslam ülkesi olduğuna dair yorumlara “Malezya’nın çok daha katı bir İslami duruşu var. Birbirleriyle alakası yok.” Diyerek tepki gösteriyorlar.

Yeni Anayasa’nın toplumun bütün kesimlerine yansıtılmadan yalnızca iktidar tarafından hazırlandığı iddiası ise “Türkiye Malezya olur mu?” sorusunu daha da kuvvetlendiriyor doğrusu. Bu arada bu soruyu ortaya atanlara karşı “Siz bunu sorarak darbe çığırtkanlığı” yapıyorsunuz eleştirisi de getiriliyor ayrıca.

Malezya’nın ekonomik yapısal rakamlarına baktığımızda Türkiye Malezya Olur mu ya da oldu mu sorusuna yanıt hemen hayır denilebilir. Ama toplumsal, hukuksal, sosyal düzenlemeler açısından baktığımızda ise Şimdi size hepimiz için tarihi bir dönüm noktası haline gelen bu tartışmanın  iki önemli sorusunu yöneltiyorum.

1-Türkiye Malezya olur mu?

2-Türkiye Malezya oldu mu?

 Nizamettin BİBER

Uzman İnşaat Mühendisi                                              

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..