Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Haziran '09

 
Kategori
Edebiyat
 

Ukraynalı Katerina Tişenko’nun Üstad Sevgisi!

Uluslararası Türkçe Olimpiyatının düzenlendiği şu günlerde okuduğum bir gazete haberi beni ziyadesiyle hem mutlu etti, hem de hüzünlendirdi.

Uluslararası Türkçe Olimpiyatı dahilinde yapılan yarışma kategorilerinden biri de; “Necip Fazıl Kısakürek” konulu makale ve şiir yarışmasıydı. Finale kalan 15 öğrenci Edebiyat jürisi karşısında şiirlerini okuyup, makalelerini anlattılar. Tataristan’dan, Belarus’tan, Irak’tan ve daha bir çok ülkeden gelen katılımcılar Jüri karşısında hünerlerini ve bilgilerini yarıştırdılar. 

Fakat içlerinden biri vardı ki hem izleyenleri hem de jüriyi Üstadı anlama ve tanıma noktasında hayretlere düşürdü. Jüri Başkanı İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Öztürk; Katerina’nın Necip Fazıl’ı özümsemesine “pes” dediklerini, Türkiye dahilinde yarışma yapsaydık öğrencilerimiz şairi ancak bu derece anlayabilir ve anlatabilirdi, Katerina Üstadı özümsemiş, bütün soruları çok rahat cevapladığı gibi şairin manevi iç dünyasını da çok çok güzel anlamış, Necip Fazıl’ın anlatmak istediğini, şiirlerini, kavramlarını içselleştirerek değerlendirmesi bizim için mutluluk verici bir hadiseydi diyerek dile getirdi. 

Ülkesinde belli bir ideolojik düşüncenin kıskacına girmiş kesim tarafından görmezden gelinen Sultan-üş Şuara (Şairlerin Sultanı) Merhum Üstad Necip Fazıl Kısakürek'i kendi ülkesi dışında bu kadar iyi tanınması ve sevilmesi beni pek ziyadesi ile mutlu ve mesud etmiştir. 

Peki kimdir bu Ukraynalı Katerina Tişenko? Ukrayna’nın Tavriya Milli Üniversitesinde Türkoloji bölümü öğrenci olan ve önümüzdeki yıllarda Türkçe tercüman olarak çalışmak isteyen Tişenko “Şairlerin Sultanını” tanımak benim için bir şerefti. Bir çok kitabını okudum. Şiirlerini ezbere biliyorum. Bir çok şiirini Rusçaya tercüme ettim. Ayrıca kendim de Üstada atfen Türkçe bir şiir yazdım. Üstadın şiirlerini hem ölçü hem mana hem de düşünsel olarak çok zengin buluyorum dedi. 

Hayatını Allah ve Resulü’ne bağlı bir Müslüman olmaya adayan ve ölümü bayram; 

“Ölüm ölene bayram, bayrama sevinmek var 

Oh ne güzel, bayramda tahta ata binmek var”. diyerek adlandıran;

Bir başka dörtlüğünde ise; 

“Öleceğiz; müjdeler olsun, müjdeler olsun. 

Ölümü de öldüren Rabbe secdeler olsun. 

Ölüm güzel şey; budur perde ardından haber 

Hiç güzel olmasaydı, ölür müydü Peygamber”. 

diyebilen bu değerli fikir adamını bu vesile ile bir kez daha rahmetle anıyoruz.
Mekanı; Cennet-i firdevsi aşiyan, civar-ı Resul-i zişan olsun İnşaallah. 

Sağlıcakla Kalın... 

Üstadın vefatlarının 26. Sene-i Devriyesi münasebetiyle yazdığım bloğu okumak için; http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=179777 tıklayınız... 

 
Toplam blog
: 108
: 2366
Kayıt tarihi
: 05.04.08
 
 

1972 Haziranında  Eskişehir'de doğdum. Edirne'de ikamet ediyorum. Duygu ve düşüncelerimi yazıya d..