Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Ocak '14

 
Kategori
İnançlar
 

Acaba neyi kutluyoruz!

Acaba neyi kutluyoruz!
 

milliyet.com.tr den alınmıştır.


İnsanlığın aydınlanması için gönderilen peygamberimiz 12 Rebiyülevvel 571 yılında doğmuştur diye geçer, (Şiilerde 17 Rebiyülevvel 571 ) bu tamamen yanlış bir tespittir.

Zira ay kameriye (Ay'a) göre yıl ise dünyanın güneş etrafında dönme süresine göre yazılmaktadır. Birisi ayın dönüşü ele alınarak diğeri güneşin etrafında dünyanın dönüşüne göre hesaplanan zaman göstergesi yanlıştır.

O halde 571 miladi yılın kameri yıla dönüştürülmesi gerekmektedir. Ya da ayın ve yılın güneş zaman ayarına göre yazılması gerekmektedir.

Kameri yılın güneş esas alınarak yapılan yıla dönüşmesinde 10-11 günlük fark oluşmaktadır. Önce 571 sayısı 4' e bölünmeli 571/4 =142.7 sonra 142 sayısı 11 le çarpılmalı 142.7*11= 1569.7 gün 571 den 142.7çıkınca kalan rakam 10 la çarpılmalı (571-142.7)*10= 4283gün ilk çıkan günle ikinci çıkan gün toplanıp 365 'e bölünmeli (1569.7+4283.)/365 = 16 yıl bu da 571'e eklenmeli 571+16= 587 o halde peygamberimizin kameri ayla doğumu 12 Rebiullevvel 587 diye yazılmalıdır.

Şayet miladi dediğimiz güneş esas alınarak dünya dönüşüne göre hesaplanan takvime göre ise 20 Nisan 571 denmelidir.

Hicretin tamamlandığı tarih de 12 Rebiyülevvel 622 diye geçer Bir ilginç tespitte peygamberimizin gerçek yaşama dönmek için gittiği tarihidir verilen bilgilere göre 12 Rebiullevvel 632 de ahiret alemine göçmüştür.

Aynı hesapları yaptığımızda ise hicretin tamamlanması 12 Rebiyülevvel 639 güneşe göre ise 23 Eylül 622 çıkar. Gerçek yaşama gidişi ise 12 Rebiullevvel 649 güneşe göre ise 8 Haziran 632 dir.

İyi bir matematikçi değilim verilmiş olan tarihlerin doğruluğu kabul edilerek hesaplamamı yaptım.

Çok mu önemliydi yeni bir buluş mu yaptım? Hayır. Bunlar muhakkak hesaplanmış ve daha önceden belirtilmiştir. Burada esas olan biri gölden biri çölden olmaması gayesini gütmemdir. İşte bir detay belki de...

Unuttuğum ya da hesaplamada yanlışlıklarım varsa düzeltilmesi temennisini belirtip gündemimize gelelim.

"KAİNATIN ONUN YÜZÜ SUYU HÜRMETİNE" yaratıldığı söylenen doğruluk peygamberi olarak kabul etseler de, etmeseler de tüm insanlığa gönderilen "Ahmet-ül Emin" ( övülmüş, beğenilmiş ve güvenilen ) Hz. Muhammet (S.A.V) efendimizin ikinci doğumu olarak alçağa gelmesinin kutlanması.

Bu kutlama şunun için yapılıyorsa; şayet o bu alçağa gelmeseydi biz ne olduğumuzu bilmeyecektik. Zalimlerin davrandığı gibi adaletten uzak, hak gözetmeyen olacaktık. Hakkını aramanın gerektiğini en önemlisi her şeyin bir hesabının olduğunu ve bu alemin imtihan için yaratıldığını bilmeyecektik.

İyi ki anlamı alçak olan bu dünya ya gelip bize rehberlik yaptın. Muhasebeyi öğrettin! Senin sayende inancımız kuvvetlendi ve imanımızın esaslarını öğrendik.

Seni çok seviyoruz ya RESULLULLAH.

Senin ikrar verdirmendeki gibi "canımız feda olsun, anamız, babamız sana feda olsun" efendimiz.

İşte bunun için insanlığın ve cinlerin aydınlanmasına sebep olduğundan kutluyoruz yoksa bu konuyu da güç oluşturmak ve bu sayede menfaat sağlamak amacıyla kutlayanların kutladığı gibi kutlamıyoruz (münafıkların yaptığı davranış) efendimiz!

Diye biliyor muyuz?

Gelin haydi şimdi yoklayalım o gönül dimağımızı bütün beyin gücümüzle...

Cevabımız "evet" ise biz onu seviyoruz! Ve gerçekten kutluyoruz. Diğer türlüsü "Hadi ordan sizi gidi rantcılar!" oluyordur düşüncesindeyim.  

 

 
Toplam blog
: 371
: 835
Kayıt tarihi
: 14.02.09
 
 

Adalet önce kendimizde başlamalı ve haksızlıklar sorgulanmalı  ve hataların, afetlere dönüşmeden ..