- Kategori
- Siyaset
Açılım paketi yorumlanırken, bir açılımda Beşar Esad'tan geldi!
Akparti'nin açılım paketi başbakan Erdoğan tarafından birbuçuk saatte okundu anlatıldı. Paketin, kırkbeş dakikası, Erdoğan'ın parti tüzüğünü anlatması ve muhalefete çatmakla geçti. İkinci kırkbeş dakikada da madde madde demokratik açılım paketini anlattı.
Paketin en önemli maddesinin andımız olduğunu ve bunu kaldırdıklarını öğrendik. Andımızda geçen Türküm kelimesinin, yurdu ve milleti sevmenin, Atatürk'ün gösterdiği yolda yürüyüp aydınlanmanın, çağdaş medeniyete engel teşkil ettiğini böylece demokratik açılım paketinden öğrenmiş olduk.
Paketin diğer önemli konusu, türban olduğunu görüyoruz, her seçim döneminde pişirilip önümüze konan ve oy goygoyculuğu yapılan türban'ın kamuda serbest bırakılmasıydi ki, uzun zamandır fiilen kullanılıyordu.
Tabi bu arada Alevileri ve cem evlerini gözardı ediyordu demokratik açılım paketi. Bir başka bahara bırakılıyordu alevi vatandaşların istekleri. Zaten cem evlerini ibadethane olarak görmüyordu, iktidar partisi.
Farklı mezhepten olanları yuhalatan, farklı düşünen kendi partililerini bile hain ilan eden bir zihniyetin hazırladığı demokratikleşme paketinden, bunları beklemek ne kadar doğru olurdu?
Basın özgürlükleri, parti içi demokrasi, yargı bağımsızlığı es geçilen pakette, yeni yasama yılında hala hapishanede bulunan halkın oylarıyla seçilen milletvekilleri demokratik paketin neresinde yer alıyorlar? Dibi delik bir pakette bunların yer alması olanaksızdı. Basın özgürlüğüne kendisi inanmayan Başbakan, muhalefete tahammül gösteremediği için, Hasan Cemal, Can Dündar, Nuray Mert, Ruşen Çakır gibi gazetecileri medya patronlarına kovdurduğu sır değildir.
Başbakan'a muhalefet eden, eleştiren gazetelerin muhabirleri, demokratik açılım paketi, basın toplantısına alınmamaları ayrı bir handikaptı..
İşin özü, paket, kamu oyunu oyalama ve seçimlere sıkıntısız girmenin formülü gibi hazırlandığı anlaşılmaktadır.
Demokratikleşme paketi açıklandığı günlerde esas bombayı Beşar Esad patlatıyordu!
Halk TV'de halkın Arenası proğramında Uğur Dündar'ın konukları, Yılmaz Özdil, Müjdat Gezen ve Ece Zereycan'dı, Zereycan'ın Beşar Esad'la yaptığı röportajda Esad'ın açıklamaları, Erdoğan'ın Suriye üzerindeki emellerinide açıklar mahiyetteydi.
Erdoğan'ın, Esad'tan müslüman kardeşleri serbest bırakmasını ve onların rahat hareket etmelerini istemektedir. Malum müslüman kardeşler bütün dünyaca reddedilen, şeriyet yanlısı, radikal bir örgüt. Mısır'da iktidara gelmeleri ve kısa zamanda şeriyat düzenini kurmak istemeleri, askeri darbeye maruz kalmalarını ve Mursi'nin devrilmesine neden olmuşlardı. ABD ve Batı darbecilere arka çıkmak zorunda kalmışlardı. Erdoğan Mısır'dada Mursi'yi desteklerken ABD ve Batı'yla ters düşmüştür.
Erdoğan'ın Suriye'de muhalifleri (El Kaide ve Nusaryi) militanlarına destek vermesini, Beşar Esad şu görüşlerle dile getirdi. ''Nasıl bir insan, onbinlerce insanı öldüren teröristleri destekliyen birine dönşür? Bu gösteririki o düzgün biri değil. Ancak Türk halkının bilmesi gereken nokta, Erdoğan ne kadar bağnaz olduğudur. İnsan kapalı ideoloji ve taassuba yönelince kişilik sorunları yaşayan biirine dönüşür. En düşük seviyede ahlaki değerlere bile sahip değil. Erdoğan'da hemn kişisel sorunlar hemde İhvan ideolojisinden kaynaklanan sorunların bir karışımı var.'' dedi.
Tabi bu açıklamayı yapanında bir diktatör olduğunu unutmadan, binlerce insanın ölümünden sorumlu olduğunu gözardı edemeyiz...