Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Ekim '07

 
Kategori
İlişkiler
 

Acınası ya da öpülesi insanlar

Acınası ya da öpülesi insanlar
 

Zaman sendedir ve sana emanettir derdi bir bilgin sanki zaman değilde aşk böyledir bana göre. Aşk sendedir ve sana emanettir nasıl yaşamak ve yaşatmak istediğine kendin karar verebileceğin. Bazı insanlar tanıdım başlıktaki acınası veya öpülesi insanlar cümlesini bana yazdıran.
Belki zamanın onda olduğu ya da aşkın onda olduğuna inandığım insanlar, kadınlar. Bazılarına kendi değer yargımla baktım zaman penceresinden biraz da duygularımı ekleyerek acıdım zamana aşka inat. Çünkü bu benim bildiğim, giydiğim ya da giyilmesini istediğim aşk elbisesine yaşam gömleğine uymuyordu o an farkedilmese de çıkarıldığında yırtıklar, kopan düğmeler anlaşılıyordu. Belki zaman böyle giysileri böyle tulumları istiyordu kendime, duygularıma, düşüncelerime inat. Olaylara sadece mantık penceresinden bakan, anlık zevklerin peşinde koştuğunu belli etmeyen sinsi ve hırsızcasına kalpleri, zamanları çalan insanlar vardı ve bu bana garip gelse de, yaşanılanlara anlam verilmeyip, susmak bir erdem sayılsa da hep meraka gitmişimdir içsel olarak. Bu kadınlara, insanlara acımak mı gerekir yoksa bu insanlar artık zamanın beklediği, öngördüğü, belirlediği gibi öpmek mi gerekir. Bu öpmek saygı ve başarının getirisi olan bir öpmek. Dudakların kalbe, dudaklara değdiği değil ellere değdiği, ağızdan helal olsun, gerçekten kendinizi, duygularınızı içinizdeki zamana uygun mantığı çok güzel gizlemişsiniz. Helal olsun size verin elinizi öpeyim dendiğinde kastedilen öpmek. Bu öpmek ki farkındalığın kazanılmadığı zamanlardaki dudaklara kızan bir değdiği yerleri artık unutmak isteyen ve belki de bilinmez ama nefret edilen ya da nefret de demeyelim insanlara helal olsun diyelim valla helal olsun nasılda kandırdın beni nasılda sakladın içindeki asıl düşünceleri demek...
Ve belkide yine ellerinden öpmek sayen de artık sevmeyeni sevmemeyi, aramayanı aramamayı, düşünmeyeni düşünmemeyi, duygularını söylemeyene söylememeyi öğrendim yani artık beni de sizden sayın bana da helal olsun deyin ya da bırakın ben helal olacak iyi ki varmışım diyeceğim duyguları zamana inat yaşayayım.
Acımayalım bu tür insanlara, öpelim ellerinden ama dudaklarından değil çünkü zaman onlara o kadar çok öpecek insan getirecektir ki bundan hiç kuşkum olmamıştır, olmayacaktırda. Isınmayı sadece bedenen ısınmak, ruhların soğukluğuna ısınmamasına yüzeysel, anlık bakarak hayata adım atmak ve kendince ısınmak evet kendince ısınmak.
Bense bilirim ki zaman yine haklı çıkaracaktır ne varsa eskide var sözünü çünkü bu eski duygular, sadakat, sevgi, aşk, değer verme, unutmama, saygı gösterme gibi değerlerin bize ölmediğini gösterecek ortama sokacak, asıl öpülesi insanlara ve dışardan acıyorum bunlara ne kadar banal yaşıyorlar aşkı, imkansızları denilse de bu ortamların içine giren insanların hem bedenlerini hem ruhlarını ısıtacak soğuk kış günlerinde bile, mesafelere inat, zamana inat.
Acımamak lazım çünkü bir gün acınacak duruma düşebiliriz. Ama acıdığınız insanlara olan bakış açınız onlara yardım etmekten sakın alıkoymasın bizi. Öpelim ama kiminin elini içinda ironileri barındırmasına rağmen kimininde kalbini, hislerini. Gözlerimizle sevelim yeri geldiğinde, hatta imkan varsa kalbimize şablonunu çıkaralım sevdiğimizin yanımızda olmadığı zamanlarda bile içimizde aynı boyutta kalsın diye, kulaklarımız kalplerinin söylediklerine dikkat kesilsin ve yaşansın her şey apansız gelen sevdalarla beraber çünkü seviliyorsanız zaten seviyorsunuz demektir.
Zamanın getirilerine inat.... Fikoca
 
Toplam blog
: 31
: 853
Kayıt tarihi
: 29.04.07
 
 

Ülkesinin gençlerine eğitim vermeyi bir fırsat bilip bu yolda üniversitede çalışmalarıma devam eden ..