Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Kasım '12

 
Kategori
Siyaset
 

Açlık grevi komedisi bitti, hangi tavizler verildi?

Açlık grevi komedisi bitti, hangi tavizler verildi?
 

Evet, açlık grevi dedikleri komedi bitti. Ancak halkın gözünü boyayan bu eylemin görünmez tarafında terör örgütüne hangi tavizlerin verildiği ise daha belli değil.

Göz boyamaca diyoruz, çünkü iktidar yandaşı gazeteler bile bu eylemin ciddi olmadığını yazıyor. Basınımızın iktidar yağdanlığı bir gazetesi “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 68 gün boyunca devam eden süreçle ilgili açlık grevi gibi bir şeyin olmadığını ve şov olduğunu" söylediği demecinden giderek yağ çekmek isterken beklide bir çuval inciri berbat etti.Bu gazetemiz, “Açlık grevine katılanlara terör örgütü tarafından önerilen yiyecek içecek menüsünde şunlar yer alıyor: Öncelikle ayran gibi ekşi içecekler, mercimek çorbası, günde 3-4 çikolata, et ve tavuk suyu, tahin pekmez, elma, portakal, tahin pekmezin içine portakal suyu sıkılıp yenilmesi, süt, yumurta, meyve suyu (cezaevi idaresinin verdiği içilebilir), sütlü kahve, süt veya süt tozu ilave edilebilir. Çay, ekmek. Cezaevi idaresinin verdiği bal, limon, süt alınıp kullanılabilir. Çikolata abartılmasın günde üçü geçmesin. Ayran meyve suyu da abartılmasın. Açlık grevinde 500 kaloriye kadar alınabilir. 20-25 günlerinde yoğurtla, çorbadan daha fazla içilebilir. 20-25. günde zorlanan olursa yoğurtla pekmez yenilebilir."

Zorlanan mahkûmlara 20-25. günden itibaren menünün artırılabileceği teminatı da verildi. Et ve kavurma yenilmemesi talimatına rağmen bazı mahkûmların bunu gizlice yedikleri tespit edildi. 'Açlığa dayanamam' endişesi taşıyan mahkûmlara ise diğer eylemcilerden habersiz yemek yiyebileceklerinin örgüt tarafından garanti altına alındığı belirlendi” şeklinde bir haber vererek bu eylemin bir komedi, iktidarın vereceği tavizleri normal gösterme amaçlı olduğunu ortaya koydu.

İnsan, bu haberleri ve iktidar mensuplarının bu konudaki davranışlarına baktıkça, sanki iktidar ile terör örgütü beraber hareket ediyormuş hissine kapılıyor. Mesela cumhurbaşkanı,

"Açlık grevlerinin bitmesinden memnunum"

Sona eren açlık grevlerine ilişkin değerlendirmesi de sorulan Gül, siyasi ve demokratik mücadeleyle hallolacak meselelerde açlık grevlerinin bir yol olmadığını ve tasvip etmediğini söylediğini anımsattı. Gül, “Bu da bitti. Onun için bundan memnuniyetimi ifade etmek isterim” dedi.

"Konuşarak halledeceğimize inanıyorum"

“Kesinlikle şiddete karışmadan halledilecek konulardır bunlar. Ne kadar çok şiddet, silah, terör, kan olursa bu meselelerin çözümü de zorlaşır” diyen Gül, "Daha çok konuşarak, bir araya gelerek, açık, kapalı bu şekilde problemlerimizi halledeceğimize inanıyorum” diyerek bu komediye meşruiyet kazandırıyor. Sadece cumhurbaşkanı olsa yine iyi. Hükümetin tamamı bu işten çok memnun.

Bu olay ile sanki teröristlerle birlikte karar almak normalmiş gibi gösterilmeye başlandı. Bakınız Sadullah Bey ne diyor. “Bu şekilde sonuçlanmış olması memnuniyet verici. Açlık grevinin demokratik bir yöntem olmadığı konusunda hemfikiriz. Devletin istihbarat birimleri, güvenlik güçlerimizin ve terörle mücadelede sürdürülen politikaların gereği, ihtiyaç duyulduğu zaman ve zeminde bu görüşmeler yapılır demiştik. İhtiyaç duyulan zeminde bunlar yapılmıştır, bundan sonra da yapılacaktır”

Bunun anlamı biz teröristlerle her zaman aynı masaya oturur kararlar alırız. Bunu ilerde de devam ettireceğiz. Sakın ha kimse “yahu siz teröristlerle pazarlıktayken bunlar askerlerimizi öldürüyor” demesin. Zira hükümet için Mehmet bir kelleden ibaret.

Hele bir de başbakanın demeci var ki o her şeyi çok net açıklıyor. Başbakan “Hiçbir taviz vermedik” demiş.

Kusura bakılmasın ama özellikle bu konularda başbakanın dediğine değil demediğine bakmayı öğrendik. “Biz terör örgütü ile bir masaya oturmadık, oturmayız. Bunu iddia eden alçaktır” sözü başbakana ait. Ne yazık ki, böyle diyen bir hükümeti terörist başı bu gün malikânesinde ağırlayıp çözüm dikte edebiliyor. İki gün evvel bebek katili hükümet bizim izimizde dediğinde vara yoğa esip gürleyenlerden hiçbir itiraz gelmedi. Başbakanın bu demecini de eski söylemlerine bakarak değerlendirmekte yarar vardır.

Anadolu’da yaşayan halkların bir kısmı, umursamazlıktan mı, cahillikten mi, korkudan mı nedendir bilinmez ama çok tepkisiz bir vaziyettedir. Ama bu durum çok büyük bir kesimin haber alma özgürlüğünün farkında olmadığı anlamına gelmez. Sözün özü vatandaş bilmek istiyor. Teröristlere yine hangi tavizleri verdik?

İzmir 2012-11-20

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..