Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Mart '17

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Adalet yöneticiliğin temelidir

Adalet yöneticiliğin temelidir
 

Adalet beklentisi neredeyse hayatımızın her alanında var. Haksızlığa uğramak istemiyoruz. İş hayatında da durum farklı değil. Haksızlığa uğradığımızı düşünüp çatışmalar yaşıyoruz, hatta işimizden ayrılıyoruz.Çalışanlarla yapılan, iş yeri beklenti anketlerine baktığımızda çalışan taleplerinin ilk sırasında adalet isteği görülüyor.
 
Nasıl Bir Adalet?
 
Adil bir ücret, adil bir çalışma ortamı, çalışanlar arasında ayrımcılık yapılmaması. Burada görev yöneticilere düşüyor. Yöneticilerin, yetkileri çerçevesinde bulunan ödül, prim, maaş artışı ve ceza uygulamalarını çalışanlara adil bir şekilde dağıtmaları gerekiyor. Yöneticilerin yaptığı önemli hatalardan birisi, kendilerine yakın hissettikleri çalışanların hatalarını görmezden gelip, diğerlerine aynı hatalar için cezai yaptırımlar uygulamaları. İş yerindeki huzursuzlukların en başta gelen sebeplerinden biri bu davranış şeklidir. Yöneticiler bu şekilde davranıyorlarsa, çalışanların, ona neden ceza vermiyorsun da bana ceza veriyorsun, sorusunu da cevaplamaya hazır olmalılar.
 
Adalet mi Eşitlik mi?
 
Çalışanlar bazen şöyle bir hataya düşebiliyorlar. Adaletle eşitliği biri birine karıştırabiliyorlar. Maaş artışları, performans ve prim gibi ödemelerin, herkese adil dağıtılmasını isterlerken, eşit verilmesini bekliyorlar. Adalet, bu tür hakların eşit dağıtılmasıyla değil, herkese hak ettiğinin verilmesiyle olur.
 
Adalet Sağlanmazsa Ne Olur?
 
Psikolog Stacy Adams, adalet beklentisine, '' Eşitlik Teorisi'' adını veriyor. Her hangi bir nedenle eşitlik bozulursa, kişi bu eşitliği kendisi sağlamaya başlıyor. Aynı oranda çalıştığını düşündüğü halde ödülü başkaları alıyorsa, çalışan, önce duruma itiraz ediyor. Bundan bir sonuç elde edemezse daha az çalışmaya başlıyor. Kasıtlı olarak iş yavaşlatıyor. Ödülü kim alıyorsa o çalışsın diyor. Bir sonraki aşama ise, ödül alan kişiyi sabote ederek, ödül almasını engellemeye çalışmak oluyor. Arkadan konuşmalar, kötülemeler, işini yapmasını engellemeler. Daha sonrasında da çatışmalar ve işten ayrılmaya kadar giden bir süreç ortaya çıkıyor.
 
Dolayısıyla, bir kaç kişiyi memnun etmek ve kollamaya çalışmak, iş yerindeki bütün düzeni bozabiliyor. Bu yüzden ne hedefler tutuyor ne de şirket yeterince verimli çalışıp kazanç sağlayabiliyor. Bunun faturasını da en son noktada yönetici ödemek zorunda kalabilir.
 
Toplam blog
: 165
: 215
Kayıt tarihi
: 18.08.14
 
 

Gazi Üniversitesi İşletme bölümü lisans ve Mersin Üniversitesi İşletme yüksek lisans mezunuyum. M..