Adaylarımızın önseçimle belirlenmesini istiyoruz

Cumhuriyet Halk Partisi’nin merkez yönetimi, il ve ilçe örgütleri fokur fokur kaynıyor, harıl harıl çalışıyor. 12 Haziran 2011 tarihine ne kaldı şunun şurasında. Adayların belirlenme yönteminin ne olacağına karar verilmesi gerekiyor. 

Genel başkan sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na her gittiği yerde aynı talepler iletiliyor, aynı sorular soruluyor. Miting ve toplantılarda aynı içerikte döviz ve pankartlar açılıyor. “Önseçim yapılsın! Önseçim yapılacak mı? Parti içi demokrasi istiyoruz.“ 

İl ve ilçe örgütlerinin olağan ya da olağanüstü hemen her toplantısında bu konu da gündeme taşınıyor. 

Anlaşılan o ki, CHP kırk küsur ilde adaylarını önseçimle belirlemeye çalışacak. Parti yöneticilerince adayların bazı illerde de merkez yoklaması, eğilim yoklaması ve merkezden atama yöntemlerinin herhangi biriyle veya farklı yöntemlerle belirlenebileceği açıklandı. 

CHP seçmeni önseçim yapılmasına susamış. O kadar ki; önseçim yapılmazsa seçimi kazanmayız diye düşünenler de var, önseçim yapılmazsa ben oy vermeyeceğim diyenlere rastlamak bile olası. 

Adı aday adayları arasında geçen bir çok partilinin, önseçim yapılmazsa aday adayı olmayacaklarını belirtiklerini işitiyoruz, öğreniyoruz. 

Bütün bunlar Cumhuriyet Halk Partililerin demokrasiyi ne kadar özümsediklerinin, sürece katılmaya ne kadar istekli olduklarının, önseçimle belirlenecek adayların genel başkana tabi olmadan memleket çıkarları doğrultusunda çalışacaklarının ayırdında olduklarının, seçilecek vekillerinin parmak indirme ve kaldırma makinesi gibi olmalarını istemediklerinin vb.nin göstergeleri değil midir? 

Ancak, şurası da bir gerçektir ki öteki partilerin hiç birinde böyle bir talep olduğu görülmemektedir. Sanki onlar demokrasinin vazgeçilmez koşullarından olan birer siyasi parti değiller, onların genel başkanları bilir en iyisini, onların ülkenin iyi yönetilmesini istemek gibi bir istekleri, kaygıları yoktur. 

Bu memleket bizim. Hangi görüşten olursa olsun, hangi siyasi partiye oy vermiş olursa olsun, hepsi de bizim insanımız. Bütün siyasi partiler, mevcut anayasa ve yasalarımıza göre kurulmuş olan ve faaliyet gösteren bizim partilerimiz. Gönül ister ki hepsi de birbirinden kaliteli olsun. Sadece Cumhuriyet Halk Partililer değil öteki bütün partililer de önseçim istesin, yöneticiliklere dürüst, namuslu, uzman, bilgili, becerili insanların getirilmeleri yönünde çaba göstersinler. Bugünlerde öteki partilerin örgüt ve yandaşları da fokur fokur kaynamalı, harıl harıl çalışmalıdırlar. 

İnsanlığın binlerce yıldır, en az kusurlu rejim olarak bulup yaşattığı demokrasi; onu içine sindirebilmiş, bütün kural ve kurumlarıyla yerleştirebilmiş, kalkınmanın, gelişmenin, zenginleşmenin en güzel, en etkili yolu olduğunu kavrayabilmiş örgütlü toplumların ve ona inanmış, onu yaşayan ve yaşatan siyasal partilerin hakkı olsa gerektir.